Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
En çok Laika’yı düşünüyorum. Ona Küçük Kıvırcık, Küçük Böcek, Küçük Limon adını takmışlardı, iniş yapmak için tasarlanmamış bir uzay aracına bağlanmışken...
Sayfa 115 - Kjersti SkomsvoldKitabı okudu
Gözleri karanlıktan körleşmiş baba başını kaldırdı. - Ne bekliyordun ki? Öldü ... Böylesi daha iyi. Annenin hıçkırıklarını duyan Madam Bonnet lambasıyla geldi. Bunun üzerine iki kadın Charlot'yu düzgünce yatırırken kapıya vuruldu: Yardım olarak on frank, ek­ mek ve et gelmişti. Ablak bir ifadeyle gülen Morisseau Yardımseverler Derneği'nin treni hep kaçırdığını söyledi. Zavallı çocuğun sıska cesedi bir tüy gibi hafifti! Şilte­nin üstüne soğuktan donmuş bir serçe yatırsalar bundan daha fazla yer kaplardı...
Sayfa 34 - Emile ZolaKitabı okudu
Reklam
Dünden beri hiçbir şey yememişlerdi, çocuksa kapıcının getirdiği bir fincan bitki çayını içmişti. Başını ellerinin arasına almış, ne yapacağını bilemez bir halde masanın önüne oturmuş olan babanın kulakları uğulduyordu. Her adım sesinde kapıya koşan anne niha­yet belediyeden yardım geldiğini sanıyordu.
Sayfa 34 - Emile ZolaKitabı okudu
Bir sabah doktor bir daha gelmeyeceğini söyledi. Ço­cuk ölmek üzereydi. - Onu bu nemli hava öldürdü, -dedi. Morisseau yumruğunu göğe doğru salladı. Demek yoksullar her havada ölüp gidiyor! Don tutuyor, hiçbir işe yaramıyor; buzlar çözülüyor , daha da beter oluyordu. Karısı istese otuz kilo kömürle üçü birden yanabilirlerdi. Böylece her şey daha çabuk biterdi...
Sayfa 33 - Emile ZolaKitabı okudu