t

Türkiye Cumhuriyeti Tarihi

Paşa Hazretleri, burada birçok kimselerce henüz malum olmayan bir hakikati zikredeceğim. Zatı fahimaneleri elbette hatırlarsınız. Dedim ki elinizde Kürt'ten maada unsur kalmamıştı. O Kürtler ki vaktiyle Diyarbekir'de bulunduğunuz zaman kalplerini kazanmağa çalışmıştınız. İttihat ve Terakki ruesası bir mürebba vücuda getirip zatı fahimanelerine tahsis edeceklerine Enver, Talat ve Cemal Paşalar bir müselles teşkil eylemişler ve Anafartalar kahramanını kadro haricinde bırakmışlardı. Trablusgarp harbi esnasında çadırından çıkarken etrafınızda bulunanlara "Napolyon geliyor" istihzası ile gösterdiğiniz Enver Paşa hakiki bir Napolyonluğa yelteniyordu. Cemal Paşa Arabistan veysruvası olmuştu. Onun Suriye'de Arap İmparatorluğu ilan edeceği ve siyah kalpağını atıp başına bir murassağ bir tac giyeceği şayiaları deveran ediyordu. Zatı fahimaneleri ise Diyarbekir'de bir Türk muhitinde bulunuyordunuz. Arkadaşlarınıza muhalif ve harbin bitiminde Türkiye'nin parçalanacağına müteakip olanların belki birincisi idiniz. Kürtlere hoş görünmek istediniz ve ilk defa olmak üzere, muahharen Elaziz'de idam ettirdiğiniz, Dersim Mebusu Hayri Bey'in kumandasında, karargahınıza merbut bir Kürt taburu teşkil eylediniz. Efrad ve zabıtanı kamilen Kürt olan bu taburun kıyafeti de temamen Kürt kıyafeti idi. Bu tabur efradı şalûşapik ve kolos giyiyor, Kürt hançeri takıyorlardı. Kumandanlar değilse de emirler aralarında Kürtçe olarak söyleniyordu. Bu, Osmanlı ordusunda Kürtlere ilk defa yapılmış bir cemile idi.
Sayfa 23
HK
Dilimizin güncellemesi lazım.
Reklam
HK
Büyük şehirlerde özellikle otoparksız binalara müsaade veren belediye başkanları vatan haini gibi bir şey sayılması lazım.
Kürdistan meselesi, ne zamanınızda ve ne de selefleriniz zamanında başlamış değildir. Türkiye'de Kürdistan meselesi Kürt ümerasının, ilk Osmanlı Tarihi (Heşt beheşt) müellifi İdrisi Bitlisi vasıtasıyla Yavuz Sultan Selim' e, sunni bir hükümdara beyat ettikleri günden beri mevcuttur. Osmanlı tarihi tetkik olunursa, muhtelif isim ve unvanlar altında Kürdistan meselelerine tesaddüf olunur. Her hadiseyi ismiyle yad etmek itiyadında olan vakanüvistlerin eserlerinde ise bu meselenin kendi unvanı Kürdistan Meselesi sernameleri altında olunduğu kesvetle görülür. Evet, mesele çok eski zamandan beri mevcuttur.
Sayfa 16
HK
Türkiye'de devlet dini yönetiyor buda ahlaksızlık ortaya çıkartıyor.. Din devleti yönetse O zaman Herkes adam olmak zorunda kalır
Askerî Darbe
Her ne kadar iktidar kendilerine kuvvet kullanılarak geçmişse de, askerler kendilerini kuvvetin de dışındaki başkaca araçlarla meşru kılmak zorundadırlar. Çünkü eğer tek ölçü kuvvet olursa, kendi kurdukları rejimi devirmek için kullanılabilecek bir kuvvet de meşru olacaktır.
Reklam
Meselenin hallini arzu buyuruyorsanız sureti halli arz edeyim: Resmi bir tebliğ ile Kürdistan’ın mevcudiyetini, Kürdlerin tarihi, ırki, harsi haklarını tanır ve itiraf ederseniz, işte o zamandır ki meselenin halline doğru büyük ve mühim bir adım atılmış olur. Bunu yapmakla da ancak hadisata takaddüm etmiş olursunuz.
Sayfa 116
HK
Bizim siyasilerimiz sömürü boyutunda kalıyor Allah affetsin Hidayet etsin
Ali Fethi Okyar
Fethi Bey halka bir konuşma yapar. Niyeti, devrimlerle gerçekleştirilen toplumsal dönüşümün bekçisi olduklarını ilan etmektir. Bu niyetle başındaki şapkasını göstererek "Bizim bunları çıkaracağımızı..."der demez, bütün dinleyiciler, binlerce kişi başından şapkasını çıkarıp ayağının altına atar. Fethi Bey'in cümlesi henüz tamamlanmamıştır; halbuki o, "Bizim şapkayı çıkaracağımızı söylüyorlar, bu bir iftiradır, inkılaplarla aynı fikirdeyiz" diyecektir.
HARF DEVRİMİ
Mikusch, söz konusu gerekçeyi iyice abartır. Ona göre Cumhuriyetin ilk yıllarında halkın %90'nın okuma-yazma bilememesinin nedeni Arap harflerinin okuma ve yazmasını öğrenmenin çok zor olmasıydı. Hatta 5, 6 yılda öğrenilemiyordu. Halbuki o dönemde okuma yazma oranının Arap alfabesiyle hiç ilgisi olmadığı, bilhassa neredeyse yüzyıldır ardı arkası kesilmeyen savaşların bütün eğitim politikalarını felç ettiği unutulmaktadır. Ayrıca, Arap harflerinden teşkil eden Osmanlıca okuma ve yazmasını öğrenenler çok iyi bilirler ki, profesyonel düzeyde olmamak şartıyla bu öğrenme işi en fazla bir-iki ay içerisinde başarıyla tamamlanmaktadır. Bunun en güzel şahidi bir yaz tatilinde Kur'an okumasını öğrenen çocuklardır.
198 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.