Yazarların, aydınların, politikacıların, havada çılgınlık var diye akıllarını kaçırmalarına dayanamam. Moda olan düşüncelere dayanamam. İçi içini yiyen kimselerin, ağızlarına her geleni söylemelerine, kim olursa olsun desteklemelerine, sonra da işlerine dönmelerine dayanamam. Kısacası gürültü patırtı ve soytarılıklardan pek hoşlanmam.
Sayfa 65Kitabı okudu
Biraz sessizlik düşlüyorum.
Sayfa 66Kitabı okudu
Yaşamı, kurtulduğum acıların arasında öğreniyordum.
Sayfa 75Kitabı okudu
Çağımın insanları ve onların oyunlarına karşı, köpek milletiyle barış yaptım.
Sayfa 97Kitabı okudu
İnsan yirmi yaşındayken gerçekleri bilmez. Yaşlanmayı sevmenin başlıca nedenlerinden biri, yaşın bize gerçek yaşam zevkini öğretmesidir. İnsan yirmi yaşındayken, boş lafların ve önde gelmenin bir şey demek olmadığını bilmez. Dumanı ateş sanır, gürültüyü müzik. Çok zaman, ateş olmadan da duman olacağını bilmez. Oysa, önemli olan, yanmaktır, yaşamımızda korun hareketsiz ve gizli yakıcılığının bulunmasıdır; rüzgâr tam olarak kıpırdanma değildir, koru canlandırmaz, söndürür.
Sayfa 102Kitabı okudu
Ortadan kaldırdığımız her ölüm eylemi bir utku olacaktır. Neye karşı? Paylaşmak zorunda olduğumuz dünyanın saçma ve bayağı kullanımına karşı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Bir barınak görevlisinin yazdığı mektup;
"Ben bir barınak yöneticisiyim. Sizlere bir barınağın arka planında olan bitenleri anlatmak istiyorum. Umarım bu sesi duyarsınız.
Öncelikle, siz üreticiler ve satıcılar… Hepiniz bir tek gün olsun bir barınakta çalışmalısınız. Belki o gözlerdeki kederli, acı dolu, hüzünlü ifadeyi görürseniz,