Fakat ne olursa olsun bir şeyler yapabilirdi. Her insanın ölünceye kadar yapabileceği bir şeyler vardı. Her insan da, kör topal bunu yapıyordu. Mesele iyiyi kötüden ayırabilmekte idi ve her şeyin, ama her şeyin iyisi de, kötüsü de oluyordu.
Küreselleşme denilen ve aslında Amerikan kapitalizminin dünyaya yayılması anlamına gelen olgu, 2000'lere kadar kör topal yuvarlanarak gelen ekonomik sistemi köklü biçimde değiştirdi. Bu değişiklikler genellikle kötü yönde oldu.
Bu pazarlıkçılar, İbn-i Teymiye'den geliyorlar. Bunlar, İslâmı hurafelerden temizlemek dâvasını güderek en büyük hurafeye, akıl hurafesine inananlardır. Sonradan Vehhabiliğin de ilhamını aldığı bir bâtıl mezheb sahibi İbn-i Teymiyye, Kur'ân'ı zahirinden anlıyor. Tefsiri hiç kabûl etmiyor. Allah'ın arş üstünde istivâsı bahsinde şu küfrü meydana getiriyor: Minberden iniyor. İstivâ âyeti yani bir nevi -hâşâ- Allah arşın üstü- ne oturmuş, yerleşmiş mânasına.. diyor ki: "Benim bu minberden inmem gibi, Allah işte böyle yere iner!"
Ve Muhiddin-i Arabî'yi İbn-i Teymiyye tekfir ediyor. Akıl; kuru, cüce, kör ve topal akıl... Anlamıyor sütreyi, per- deyi.. Perdenin gerisindeki gamızayı, sırrı..
Bütün bu yazdıklarım tatsız bir etki yaratacağına da eminim,zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş,kör topal idare eden insanlarız.Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki,gerçek “canlı hayata” karşı adeta tiksinti duyuyor,bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz.Öyle bir hale gelmişiz ki,gerçek “canlı hayat” bize adeta bir iş,bir ödev
Zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek "canlı hayata" karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz.
Bunların hepsi de yaşlı, hasta, verem, sıracalı, kambur, kör ve topal mıdır ki sesleri yalnız ah vah perdesinden yükseliyor? Sevgilileri onları kovuyor, nişanlıları bırakıyor ve su, gece ve mehtap kendilerini durmadan ölüme çağırıyor?
Bakara Suresi 242. ayette “Aklınızı kullanıp düşünesiniz diye Allah size ayetlerini açıklıyor” denilirken, Enam Suresi 50. ayette “De ki: Hiç kör ile gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?” denilir.
Üstelik Kuran-ı Kerimde “Düşünmek, sorgulamak, aklını kullanmak” ile ilgili 70 e yakın ayet bulunmaktadır.
Sadece bu ayetler den bile yola çıktığımızda İslam ve felsefenin birbiri ile çok ilintili olduğunu görebilmemiz mümkündür.
Sayfa 26 - Destek Yayınları | Felsefe: 23Kitabı okudu
Gece Çiçeği... (Efelya'ya...)
ah
ben seni
leylaklar açarken sevdimdi
papatyalar gülümserken baharla
ah benim onulmazım, gece çiçeğim
şiir gülüm, yeşil dünyam, sevgilim
Nitekim Kuran-ı Kerimde Allah’ın insanlara sürekli
vurgu yaptığı en önemli meselelerden biri düşünmektir.
Bakara Suresi 242. ayette “Aklınızı kullanıp düşünesiniz diye Allah size ayetlerini açıklıyor” denilirken, Enam
Suresi 50. ayette “De ki: Hiç kör ile gören bir olur mu?
Siz hiç düşünmez misiniz?” denilir. Üstelik Kuran-ı Kerimde “düşünmek, sorgulamak, aklını kullanmak” ile ilgili 70 e yakın ayet bulunmaktadır. Sadece bu ayetlerden bile yola çıktığımızda İslam ve felsefenin birbiri ile çok ilintili olduğunu görebilmemiz mümkündür. Farabi
gibi bir akıl insanının ise bu meselelerin üzerinde durup bizlere koskoca bir dünyayı felsefe ile açması bizim için çok büyük bir şanstır...
“Yaşamı, alabildiğine karmaşık, parçalanmış, çok kocaman bir makine olarak düşünün. Parçaları yetilerimizi, içgüdülerimizi, tutkularımızı, gereksinimlerimizi canlandırır. Makineyi en iyi biçimde çalıştırmamız için, onu en iyi şekilde kurmak gerekir; bu iş de, daha ustası doğmadığından yapılamaz; makine, bütün bilgilerimizi saptırır: Bilgi derken,
Saygı duy otoriteye ve itaat et, hatta kör topal otoriteye bile! Bunu gerektirir iyi uyku. Ne gelir ki elimden, iktidar topal bacaklarla gezinmekten hoşlanıyorsa.
Kolay zanaat değildir uyumak: bunun için gün boyunca uyanık kalmak gerekir.
Günde on kez yenmelisin kendini: bu iyi bir yorgunluk verir ve ruhuna afyon gibi gelir.
Günde on kez yeniden barışmalısın kendinle; çünkü kendini yenmek burukluk yaratır ve kötü uyur barışık olmayan.
On hakikat bulmalısın günde: yoksa gece de ararsın hakikati ve aç kalır ruhun.
Günde on kez gülmelisin ve neşeli olmalısın: yoksa gece rahatsız eder seni miden, bu dert küpü.Barış tanrıyla ve komşunla: bunu gerektirir iyi uyku. Barış komşunun şeytanıyla da! Yoksa geceleyin dolaşır senin odanda.
Saygı duy otoriteye ve itaat et, hatta kör topal otoriteye bile! Bunu gerektirir iyi uyku. Ne gelir ki elimden, iktidar topal bacaklarla gezinmekten hoşlanıyorsa.
Sana seslenmek, sana haykırmak istiyorum çağlayanlara dönüşmüş duygularımla. Çünkü bir türlü yokluğunu içime sindiremedim. Hâlâ sensiz kör ve topal gibiyim.
Ben şu kanaatteyim: Cihadı terk etmeleri sebebiyle Allah huzurunda bağışlanabilecekler Allahu a’lem şunlardır: Kör, topal, hasta ve erkek, kadın ve çocuklar arasından mustazaf olup cihad için bir çare bulamayan, yani savaşın fiilen cereyan ettiği yere gidemeyen ve buraya giden yolları bilemeyen kimselerdir.
Savaş ister Filistin’de ister Afganistan’da, isterse de kâfirlerin çiğnediği ve pislikleriyle kirlettiği herhangi bir bölgede olsun. Savaşmayı terk ettikleri için tüm Müslümanlar günahkardır.