Ben bir tarih oldum seni unutturacak
Kork benden, dünyayı kavrayan bir yürek taşıyorum
Bir ağıt kadar soğuksun , gece gibi ürperen
Kendini yaktın, küllerine saklandın
Bakışın yok üstümde, rüzgarla gittin
Ürper artık, kork yeni bir devrimden..
“Nerede ve nasıl olursan ol, Allah’dan kork.
Kötülük işlersen, hemen arkasından iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün.
İnsanlarla güzel geçin!” (Tirmizî, Birr 55)
Kimse Yasin kadar yok olup gitmeyi göze alamıyordu. Kimse, bir iz bırakmadan kaybolmaya cesaret edemiyordu. Dünyadan gelip geçtiklerine birilerinin tanıklık etmesi şarttı. Varlıklarını süslemek için. Yasin hariç, herkesin, içine gömüldüğü bir piramidi vardı. Öyle ya da böyle, herkesin bir ölümsüzlük planı vardı. Ama Yasin fazla ölü görmüştü. Hayatı boyunca bir savaş alanında yaşamış gibi. Dünya üzerinde hayatta kalan son insan kadar ölü görmüştü. Belki de bu yüzden yok olup gitmekten kork muyordu. Var olmaktan yeterince korktuğu için. . .
Allah Resülü sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim:
"Sizden önce yaşayanlardan üç kişi yolculuğa çıktılar. Ak- şam olunca geceyi geçirmek için bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan yuvarlanıp gelen bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Dedi- ler ki:
Yaptığımız iyilikleri anarak Allah Teâlâya dua etmekten başka hiçbir şey