"Cesaret hiç korkmamak değil, korkuya rağmen devam etmek, korkuya hükmetmektir.''
••••• •••••
Du hast mir beigebracht zu träumen ohne Schlafen
Keine Angst im Dunkeln zu haben
Ohne Hände Fahrrad zu fahren
Obwohl ich dacht', ich kann das nicht
Du hast mir gezeigt, dass das Leben nicht schwarz-weiß ist
Dass es nicht nur richtig oder falsch gibt
Und dass ich nicht allein bin
Von dir weiß ich, was Liebe ist
Bana uyumadan rüya görmeyi öğrettin Karanlıktan korkmamak
Eller olmadan bisiklete binmek
Yapamayacağımı sandım
Bana hayatın siyah beyaz olmadığını gösterdin
Doğru ya da yanlış diye bir şeyin olmadığını
Ve ben yalnız değilim
Senden biliyorum aşk nedir
Korkma Ben Varım
korkma. ben varım, papatya kokan sevdiğin var yanında.
biliyorum. korkmamak elde değil,
olan olmayan dan farklı bakmaktır.
bakışlar misali. delicesine, yüreğim kanıyor. o gözlerine, dalgın dalgın bakışlarına.
aslında uyarlar korkmazlar sen neyden korkuyorsun kadın. gel, kaçma benden. yaralarıma kürek kazma. nolur o küreği olura sürekle. korktuğun birşey var saklıyorsun biliyorum. korkutuğun şeyi söylemenden korkuyorum zaten.
Yalnızlıktan korkmak ya da korkmamak değildir önemli olan.
Onu duymak ya da duymamak önemlidir.
Yalnızlık dışarıdan gelmez; insanın içindedir.
Cesur olmak hiç korkmamak anlamına gelmez.
Cesur olmak, korktuğumuz halde yapılması gerekeni yapmamız demektir.
Judith McNaught