Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selâhattin Korkmaz

Selâhattin Korkmaz
@korkmazvarip
Denize atılan bir şişe her kitap. Asırlar, kumsalda oynayan birer çocuk. İçine gönlünü boşalttığın şişeyi belki açarlar belki açmazlar.
Öyle unutulmuşum ki kendimi iyice hissetmek elimden gelmiyor.
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
Ben de Anny gibi yapacağım artık, yaşamayı sürdürmeye devam edeceğim. Yemek, uyumak; uyumak, yemek, ağır ağır, usul usul var olup gitmek; ağaçlar, su birikintisi, tramvaydaki kırmızı koltuk gibi.
Sayfa 227Kitabı okudu
Bahçeler boyunca uzayan şu beyaz sokakta yalnızım. Yalnız ve özgür. Ama bu özgürlük ölüme benziyor biraz.
Sayfa 227Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Düşünmek istemiyorum. Düşünmek istemediğimi düşünüyorum. Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek.
Sayfa 149Kitabı okudu
Yoksa sadece bir dış görünüş müydüm ben?
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir şey gerçek gelmiyor; bir anda kaldırılıp atılabilecek karton dekorun ortasındayım sanki.
Sayfa 117Kitabı okudu
Konuşmadan birbirimizi süzüyoruz. Gözlerini kısarak ölçüyor beni, sınıflandırıyor. Kaçıklar sınıfına mı koydu beni? Yoksa hergeleler mi?
Sayfa 104Kitabı okudu
Yalnızım. İnsanların çoğu evlerine gitti; radyo dinleyerek akşam gazetelerini okuyorlar. Pazar günü ağızlarında bir kül tadı bırakarak sona eriyor ve şimdiden pazartesiyi düşünüyorlar. Ama benim için ne pazartesi ne de pazar var: Benim payıma düşen düzensiz bir biçimde geçip giden günler ve bunun gibi bir anda ortaya çıkıveren parıltılar.
Ancak tatmin arayışı hüsranla başlayıp biter: Bir ihtiyacın doğmasından kaynaklanan hüsranla tetiklenir ve asla tam olarak istenilen şeyin elde edilememesinden kaynaklanan hüsranla sonlanır. Bu durumda daimi bir öfke içinde olmamamız mümkün mü?
Sayfa 29 - Gerçekliğe dönerek hakiki tatmini arayışımız gerçek dışı bir zihinsel sürecin (bir hüsranın ve huzursuzluğun) neticesinde ortaya çıkıyor.
Reklam
Gerçeklik önemlidir çünkü bizi tatmin edebilecek tek şey odur. İlk etapta, kendi kendini doyuran, fantazi dünyasında ve kendi zihninde yaşayan canlılar olmanın cazibesine kapılırız, fakat bize sunulan yegane tatminler gerçekliğin doyumlarıdır ve bunların da kendileri hüsran yaratır.
Sayfa 29
Yaşamaktan korktuğumuz hüsranı hissetmemize engel olacak ideal bir arzu nesnesi yaratmaktan asla kurtulamayız. Kafamızdaki ideal insan, gerçek insanlarla gerçek ilişkiler içine girmekten kaçış noktamız olur.
Sayfa 25
Sözcüklerin üzerinde düş kuruyorum, hepsi bu.
Çalışmak gelmiyor içimden. Geceyi beklemekten başka çarem yok.
Osmanlı eğitim reformlarının İmparatoriçe Ma­ria Theresia'nın Avusturya'da ve Büyük Petro'nun Rusya'da yürüttüğü eğitim reformlarına göre zayıf ve tutarsız olduğu açıktır. Berikiler ilköğretimi mecburi tutup yaygınlaştırırken, Osmanlılar pragmatik amaç­larla teknik okullar kurdular ama bunlara öğrenci yetiştirecek ilköğretim kurumlarımı düzenleyip yaygınlaştırmadılar.
Sayfa 37
451 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.