Ordu, hep yönetilen ve korkulan bir şey. Belki de buyuranın, buyrulandan duyduğu korkuda hep bilinmeze karşı duyulan güvensizliğin sarsıcı kuşkusu yatıyor. Ne düşündüğünü ve ne hissettiğini hiç bilemediğin bir güç, tarihin bir zaaf anında silahını, kendini yönetene de çevirebiliyor. Ordunun dizginlerini tutan el şimdi içerde ölü yatıyor.
Sayfa 93