Sapsarı güneşe göğüs geren ruhun
Yalın ayakla sarhoş gezgine benzeyen güruhun
Birden yanında koşan çocuk olurdu vücudum
Şimdi başka bir kadına tamah ederken kalbin
Sana olan hislerimi korkuda boğup
Hüzünlerimi toprakta yıkıyorum
İnsanları Okumak bu kitapta bu düşüncenin bende yaşattığı kısa bir çağrışım ;
şu yönde bilgisizliğin temellendirilerek büyük bir korkuya yönelmesi
ama korkunun temelindeki bilginin ise bilmekten kaynaklanan bir yönelimde olması burada bir tezatlık sağlıyor.
Benim fikrim bu yönde bilgi iyi yönetilirse korkuda büyük yönde yönetilmiş olacaktır.
Saygılarımla.
Kim kimi buldu ömründe?
Herkes başka bir günü düşündü.
Şöyle ya da böyle
ömründe olmayan dünü düşündü.
Yeryüzünde hemen şurda
Kaybettim seni.
Telaşta, korkuda kaybettim.
Hüzünde, coşkuda kaybettim.
'Mutluluktan ölebilirim' dedin, kaybettim.
Niyâzî-i Mısrî'nin, kardeşi Ahmet Efendi'ye mektubu:
"... İnsan dünyada oldukça, dert ve elemden kurtulamaz. Sen, o dert ve elemden cezâ ve korkuda mısın; yoksa sabr-ı cemîlde misin?"
Ama öte yandan , utancın olduğu Her yerde korkuda vardır. Bir davranışından utanan ve sıkılan bir insan, kötü biri olarak algılanmaktan çekinmez ve korkmaz mı ?