Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İhtiyaç icadın anasıdır," denir. Yoksulluğa ve sıkıntılara tahammül etmeyerek ihtiyaçlarımızın peşine düşünce icatlar gerçekleşir, kültürler oluşur ve ilerleme sağlanır. Japon askeri kanaatkardır ve kullanışlı makinelere özlem duymaz. Bedeninin çektiği çileye katlandığı için göklere çıkartılır. Dolayısıyla silahları geliştirilmemiştir ve esasen savaş stratejisinin temeli de eksik olunca bugünkü korkunç yenilgiye uğramış olduk. Bu durum sadece askerlerle sınırlı değildir. Japon ruhunun kendisi kanaatkarlık ruhu olmuştur. Değişim arzulanmaz, ilerleme arzulanmaz. Hep geçmişe dönül derin bir saygı ve hayranlık hissedilir ve nadiren ortaya çıkan ilerici ruh da bu kanaatkar tepki ruhunun bir darbesine maruz kalarak her seferinde geri çekilmek zorunda kalır.
Sayfa 128
Etrafımızı saçmalıklarla, dikkatimizi dağıtacak şeylerle dolduruyoruz. Bizi neyin mutlu ettiği ve neyin önemli olduğu hakkında yalanlarla dolduruyoruz. Olmamamız gereken bir insan haline geliyor ve yıkıcı, korkunç davranışlarda bulunuyoruz. Bu sağlıksız ve ego kaynaklı durum gittikçe pekişiyor ve neredeyse kalıcı hale geliyor. Ta ki katabasis bizi bununla yüzleşrnek zorunda bırakana dek.
Reklam
Kendileri gibi savaşçı insanlar için, ancak zamanın -bazı durum ve koşul­larda korkunç bir düşman haline gelen zamanın- yenebile­ceği bir engele takılıp kalmak ve düşmanın keyfini beklemek gerçekten zordu.
258 syf.
4/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Club Risqué adlı bdsm serisinin ilk kitabı kendileri okuduğum en sevimsiz Dom karakteri bu kitabın erkek kahramanıydı sanırım . Adamın hiç bir açıdan kurtulur tarafı yoktu inanılmaz yani . Desi ve Joel üniversite sevgilisi 18 aydır birlikteler aralarında 3-4 yaş fark var bu arada . Joel bdsm meraklısı ve Dom kızda sub gidip tonla adamın
Fool's Desire
Fool's DesirePoppy Flynn · Blushing Books · 01 okunma
olur mu ya onlar kendilerini savunmuştur, onlar mazlum mağdur aciz masum
Erzincan Mütarekesi'nden sonra, Doğu Anadolu vilayetlerinden bazılarının Ermenilere verilmesi ve bu topraklar üzerinde bir Ermenistan kurulması hayali devam ediyordu. Çünkü Birinci Dünya Savaşı başlar başlamaz, kendileriyle iş birliği yapmış olan Ermenilere Çarlık Hükümeti, işgal edilen Türk şehirlerinden bazılarının idaresini vermiş ve bu suretle, kurulması düşünülen Ermenistan için ilk adımı atmıştı. İhtilalci Ruslar da aynı yolda yürüyor ve 7 Aralık 1917'de yayımladıkları bir beyanname ile Doğu Anadolu'nun Ermenilere verileceğini açıklıyorlardı. Ancak, Rus cephesi gerisindeki anarşiyi fırsat sayan Osmanlı Hükümeti, 14 Şubat 1918'de Erzincan Mütarekesi'ni bozdu ve ordusunu doğuya doğru harekete geçirdi. Bu durum karşısında Rus kuvvetleri ve onlarla beraber gelmiş olan Ermeniler de çekilmeye başladılar. Fakat bu çekiliş sırasında Ermenilerin, Türk şehir, kasaba ve köylerinde şimdiye kadar yapmış oldukları yağma, talan, zulüm, işkence, ev yakma, ırza geçme ve insan öldürme olayları korkunç surette arttı.
Sayfa 210Kitabı okudu
Sayesinde var oluşa ilişkin anlamı keşfettiğimiz Tanrı kavramı, özgürlük, iyilik gibi, sonu olan ve sonsuz olan her şeyi tanımlamamızı sağlayan kavramları, mantıksal bir sorgulamaya tabii tutarız. Bu kavramlar aklın eleştirilerine karşı durmakta başarısız olurlar. Bu denli korkunç olmasaydı, çocuklar gibi, büyük bir gurur ve korku duygusuyla, bir saati önce parçalarına ayırıp, yaylarını çıkarıp, onu bir oyuncağa çevirdikten sonra saatin çalışmıyor olmasına şaşırmamız, komik bir durum olarak görülebilirdi.
Sayfa 53 - Kapra Yayıncılık - 1.BasımKitabı okudu
Reklam
Gerçekte bazı zorunlu durumlarda insan için boşanma zorunlu bir durum ise de boşanmış kadınlar üzerinde bıraktığı korkunç ve yıkıcı etkilerine de her yürek dayanmaz. Yalnızca boşanmış kadınlarda değil boşanmış erkekler için çeşitli acılara neden olan bu yola vicdanlı ve insaflı insanlar kolay kolay başvuramaz. Bir ailenin dağılmasına neden olmak çok uzun düşündükten sonra başvurulacak bir felakettir.
Sayfa 41 - Mercek yayınları, 2003, İstanbulKitabı okudu
80 syf.
7/10 puan verdi
Ölüm o kadar da korkunç gelmiyor artık.
Kızıl Kahkaha
Kızıl Kahkaha
Eser iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde bacaklarını kaybetmiş bir subay var. Bu subay bacaklarını kaybettiğine çok sevinir. Çünkü artık cephede değil evinde olacaktır.Eski yaşantısına döneceğini düşünür.Ama durum hiçte düşündüğü gibi olmaz savaşın onun üzerinde bıraktığı yıkıcı etkiden bir türlü kurtulamaz. İkinci bölümde ise bu subayın erkek kardeşini anlatıyor. Savaşa katılmadığı halde savaşın sebep olduğu delilik onu da etkilemiştir. Sonunda o da delirir. İlk kez bu konuda bir eser okuyorum. Bu yüzden başlarda biraz sıkıldım. Savaşın insanların üzerinde bıraktığı o yıkıcı etkiyi gerçekten hissettim .
Kızıl Kahkaha
Kızıl KahkahaLeonid Andreyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,4bin okunma
ATSIZ'DA ASKERLİK-ORDU-SAVAŞ-DİSİPLİN 31 Ağustos 1962 tarihinde çıkan Millî Yol dergisinin 31. sayısını elimize alınca, İzmirli Türkçü gençler olarak ne kadar heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Orta sayfada Atsız'ın "30 Ağustos ve Türk Ordusu" başlıklı yazısı yer alıyordu. Yazıyı defalarca okumuş, birbirimize aktarmıştık. O
"Şimdi durum şöyle: Dokuzlar'ı geri aldı; Yediler'in de kimini aldı, kimi yok oldu. Üçler hâlâ gizli. Fakat bu artık onu hiç rahatsız etmiyor. Tek olan ona yeter; çünkü o yüzüğü bizzat yapmıştı; o onun yüzüğü ve eski gücünün büyük bir bölümünü bu yüzüğe aktarmıştı ki, tüm diğerlerine hükmedebilsin. Eğer yüzüğü tekrar elde ederse, o zaman yine hepsine emri geçebilecek, nerede olurlarsa olsunlar, hatta Üçlere bile; o zaman bu yüzüklerle işlenmiş olan her şey ortada kalacak ve o her zamankinden daha güçlü olacak. "İşte o korkunç ihtimal bu, Frodo. Tek Yüzük'ün yitip gittiğini, elflerin onu imha ettiğini zannediyordu, zaten öyle de yapılması gerekirdi. Fakat artık yüzüğün yitip gitmediğini, bulunmuş olduğunu biliyor. Onu arıyor, arıyor ve bütün aklı fikri bu işte. Bu onun en büyük ümidi ve bizlerin en büyük korkusu."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.