- Yarısı tarif edilmez bir mutluluk ve yarısı da korkunç bir yalnızlık içinde geçen bir gençlik ve yetişkinlikten sonra hayatımda ilk defa sevebileceğim birini bulmuştum, seni bulmuştum..
"Sus!" diyorum. "Lütfen. Şu an, dünya üzerinde konuşanları düşün. En az altı milyar insanın yarısı konuşuyor. Bir şeyler anlatıyor. Ne büyük bir ses! Ne büyük bir gürültü! Dinle! Çin'de üçüncü çocuğunu aldırmak için doktora yalvaran kadını, Macaristan'da dilenen adamı, Kanada'da karşısındaki erkeğe kur yapan erkeği. Duy bunların hepsini. O milyarlarca insanın hep birlikte konuşarak yarattıkları korkunç gürültüyü dinle!"
Sayfa 107
Reklam
Hapishane yarısı eve, yarısı insana benzeyen korkunç , kusursuz ve yekpare bir varlık. Onun tutsağıyım;beni kuşatıyor, beni bütün kıvrımlarıyla sıkı sıkı sarıyor; beni granit duvarlarının içine kapatıyor, beni kilit altında tutuyor ve beni zindancının gözleriyle gözetliyor. Ah zavallı! Halim ne olacak? Bana ne yapacaklar?
Dan dünyanın en toksik karakteri cidden bu seferlik erkolar kapatılsın
Daha da kötüsü, büyük bir plak şirketinden (daha doğrusu, Uni- versal'ı arkasına almış, eskiden bağımsız olan butik bir şirketten) gelen adamın Labirentlerle sözleşme imzalamak istediğini anlattığı günü hatırlamıştı. Dan o gün ilişkilerini bu şekilde sürdüremeyeceklerini söylemişti. Üstelik Dan'ın üniversite arkadaşlarından biri ona sözleşme imzaladıkları şirketin gruplarını soyup soğana çevirdiğine, sonunda hepsinin işsiz ve alkolik tiplere dönüştüklerine dair korkunç bir hikaye anlatmıştı. "Sen de benimle gelebilirsin." demişti Nora. "Sözleşmeyi imzalarsam. Her yere beraber gideriz." "Üzgünüm, Nora. Ama bu senin hayalin. Benim değil" Onun Oxfordshire'da doğaya yakın bir yerde pub açma hayalini -düğünden önce- kendi hayali gibi benimsediğini bilerek, şimdiki aklıyla, bunu hatırlamak daha da acıydı. Dan başından beri aslında Nora için endişelendiğini söylemişti: Nora grupla birlikteyken, bir sahnenin yakınından bile geçse panik atak geçirir olmuştu. Ama şimdi düşününce, biraz yönlendirici bir endişeydi bu.
Sayfa 55 - Paralel evren no 1
“Sus!” diyorum. “Lütfen. Şu an, dünya üzerinde konuşanları düşün. En az altı milyar insanın yarısı konuşuyor. Bir şeyler anlatıyor. Ne büyük bir ses! Ne büyük bir gürültü! Dinle! Çin’de üçüncü çocuğunu aldırmak için doktora yalvaran kadını, Macaristan’da dilenen adamı, Kanada’da karşısındaki erkeğe kur yapan erkeği. Duy bunların hepsini. O milyarlarca insanın hep birlikte konuşarak yarattıkları korkunç gürültüyü dinle!"
"Hapisane yarısı eve, yarısı insana benzeyen korkunç, ve yekpare bir varlıktır. "
Reklam
“Size biraz zalim davrandım. Bunun bir amacı var. Bm, konuşmamızı hep hatırlayın istiyorum. Bayan Martin’i hep gözünüzün önüne getirin. Sözünü ettiğim eşeği düşünün hep. Sakın unutmayın, eğer düşüncelerinizi etkilediğini anlamazsanız, o iki duygu, korku ve arzu, sizi hayatın en büyük tuzağına düşürebilir pekâlâ. Ömrünüzü korkuyla geçirmek, düşlerinizin peşinden koşmamak zalimce. Para için çok çalışmak, paranın sizi mutlu edecek şeyleri satın alabileceğini düşünmek de zalimce. Gecenin bir yarısı uyanıp ödenecek faturaların sıkıntısını çekmek korkunç bir yaşam biçimi. Sınırlarını maaş tutarınızın belirlediği İbir yaşam sürmek gerçekten yaşamak değil. Çalıştığınız işin size güvence vereceğini düşünmek kendi kendinizi kandırmaktan başka bir şey değil. Zalim olan bu işte, eğer mümklünse sizin kurtulmanızı istediğim tuzak da bu. Paranın insaflıların yaşamını nasıl yönettiğini görüyorum. Bunun başınıza gelmesine izin vermeyin. Paranın sizi yönetmesine lütfen izin vermeyin.”
Hapishane yarısı ev, yarısı insana benzeyen korkunç, kusursuz ve yekpare bir varlık!
Yapacağım bu korkunç davranış için beni affedeceğini biliyordum, çünkü beni seviyordu, çünkü aslında olduğumdan daha iyi olduğumu düşünüyordu ve ona yanıldığını kanıtladığımda bile, beni yine sevecekti.
“Hapishane yarısı eve,yarısı insan benzeyen korkunç,kusursuz ve yekpare bir varlık.”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.