306 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
İlk bu kitabıyla tanıştık
Bizim Burada Auschwitz’te ve Diğer Öyküler
Bizim Burada Auschwitz’te ve Diğer Öyküler
Yazarla,. Alman edebiyatına, Nazi zulmune Ve kamp hep ilgımı çekti okudum, elimde olanları, hiç bır canlı böylesı bır zulum ve acıyı hakketmiyor diye düşünüyorum.. "Polonyalı şair ve yazardır. Auschwitz ve Dachau Nazi toplama kamplarında soykırım mağduru.".Tedauscz Borowski.. Hayatta kalma
Taşlaşan Dünya
Taşlaşan DünyaTadeusz Borowski · Aylak Adam · 201623 okunma
528 syf.
·
Puan vermedi
·
50 günde okudu
Divan edebiyatını işlerken defalarca tanıttığımız bir kitaptır Hadikatüs-Süeda. Fuzulî'nin peygamberimizi ve ailesine olan sevgisini, özellikle Hz. Hüseyin sevdasını gösterdiği Kerbela olayını tarihsel bir gercekçilikten ziyade duygu yüklü derin bir edebî esere dönüştürdüğü kıymetli bir kitap. Beş asır geçmiş olsa da eserin üstünden sanki dün yaşanmış ve bugün anlatılmış gibi sıcak bir hüzün bu. Fuzulî meseleyi Hz.Adem'den almış ve bütün büyük peygamberlerin bir Kerbelâsı vardır diyerek yaşadıkları en sıkıntılı kısımlarını aktarmış peygamber kissalarından ve sonra efendimize gelmiş,onun peygamberlik emanetiyle birlikte yaşadığı imtihanlar Hz. Fatıma, Hz.Ali, Hz. Hasan'ın vefatı ve Hz. Hüseyin...Yaşanan zulmün en edebî tasviri belki de canyakıcı bir adaletsizlik zulüm ve fitne... Dünya bugün çok korkunç bir gösteri sirkine dönmüş ve on binlerce Müslüman sırf ülkelerinden çıkmadıkları için öldürülüyor ve nasıl olabiliyor diyerek şaşırıyoruz, o gün de nasıl oldu bu peygamberimizin gözbebeği Hz . Hüseyin'i nasıl şehit ettiler diye şaşırmışlardır elbet duyanlar... Dünya bu kadar işte.. Kapı yayınları kıymetli eserleri günümüz Türkçesine aktarmaya başlamış. Severek okudum, çok güzel bir proje olmuş,devamı da gelsin umarım. Kitapta sadeleştirilirken yapılan ufak tefek hatalar var, dipnotla açıklanan şiirin açıklamasını bir de metnin içinde vermis, tekrarlar var. Ama yapılan işe asla gölge düşürmez.
Hadîkatü’s- Süedâ
Hadîkatü’s- SüedâFuzuli · Kapı Yayınları · 2021107 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Zülfü Livaneli'nin okuduğum ilk kitabı oldu. Kitabı elime aldığım zaman bırakamadığım, bırakınca da 'acaba sonra neler oldu?' diye merak ettiğim türden. Savaştan kaçan Suriyeliler, Işid tarafından insanlığa sığmayan, utanç verici şeyler yaşayan Ezîdîler.. Ezîdî kızı Meleknaz ve müslüman Hüseyin'in hikayesi. Hüseyin'in merhametinden dolayı Meleknaz'ı nişanlısına tercih etmesi üzerinden kitapta 'merhamet' konusu güzel işleniyor... Ezîdîlik ile ilgili öncesinde biraz aşinalığım vardı ama kitabı okurken ayriyeten şaşırdığım bilgiler edinmiş oldum. Kitabı okurken yaşanılan bu zulüm gözlerimi doldurdu, içimi büyük bir huzursuzluk kapladı, kitabın adı gibi.. Hangi dine mensup olursa olsun, hiçbir insan zulmü haketmez. "Bizim türümüzün bu dünyada yaşamaya, hem birbirini hem dünyayı yok etmeye hakkı yok, hepimizin içinde korkunç bir canavar yaşadığı yadsınamaz bir gerçek diye düşündüm. Eğer Zilan, Nergis, Meleknaz ve binlercesi homosapiens değil de hayvan olsaydı bu acıların hiçbirini çekmezlerdi, kendimizi hayvanlardan ve bitkilerden üstün görmemiz büyük bir aldatmaca, insanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram diye düşündüm" •Yazarın bazı alakasız şeyleri islam ile bağdaştırıp eleştirmesini doğru bulmadım.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100,4bin okunma
·
Puan vermedi
Holokost
Bir millet ve benzersiz diye niteleyip uğradıkları holoskostun gerçek yüzü kitapta ortaya çıkarılmış. Yazar kendilerinden biri olmasına rağmen her şeyi tüm gerçekliğiyle ortaya koymuş ve nesnel bir bakış açısıyla anlatmıştır. Yaşadıklarından kazanç sağlamaya çalışan ve yine kendi milletine mağduriyet yaşatacak kadar korkunç bir millet. Tam da Filistin halkına yaşattıkları zulüm döneminde bilinçlenmek için okunması gereken bir kitap.
Holokost Endüstrisi
Holokost EndüstrisiNorman G. Finkelstein · Kutadgu Yayınları · 202383 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Hiçbir şey kalmamıştı geriye. Neredeydi bu yaşam, çekilen korkunç acı neredeydi? Hiçbir şey kalmamış mıy­dı? Bütün bunların hesabını hiç kimse vermeyecek mi acaba? Böyle hiçbir iz bırakmadan unutulup gidecek mi? İsmiyle beni çok etkileyen, gerçek olaylardan kurgulayarak, yazarın Yaşam ve Yazgıdan sonra yazdığı son eseri. Ayrıca muhteşem bir önsöz’e sahip. Stalin’in ölümünden sonraki dönemde başlıyor roman. 30 yılını tutuklu geçirdikten sonra hayatına geri dönen İvan, hiçbir şeyi eskisi gibi bulamaz. Sevgiliside dahil. 1930 yıllarından 1960’lı yıllara kadar Milyonlarca insanın açlıktan ölümü, çalışma kampları, devrim, sovyet rusya, yaşayanların, okuyanların aklının almayacağı birçok zulüm.. Ben henüz yaşam ve yazgıyı okumadım. Bir çok yazıda bu kitabın devam niteliğinde olduğunu fakat istenirse tek olarak da okunabileceğini gördüm. Bu yüzden yaşam ve yazgı’yı okuduktan sonra her şey geçip gider’i tekrar okumayı düşünüyorum. Daha verimli olacağı kanısındayım. Siz de bu kitabı lütfen okuyun, kitaplığınızda yer verin.
Her Şey Geçip Gider
Her Şey Geçip GiderVasili Grossman · Can Yayınları · 2013116 okunma
166 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Ahlak ve Bilim
Romanın metni bir gemi kazasından kurtarılan Edward Prendick'in anlatımıdır. Dirikesim adı verilen ameliyatlar ve deneyler ile hayvanlardan insana benzer melez varlıklar yaratan çılgın bilim adamı Doktor Moreau'nun öyküsünün anlatıldığı roman, acı ve zulüm, ahlaki sorumluluk, insan kimliği, insanın doğaya müdahalesi ve travmanın etkileri gibi bir dizi temayı ele alır. Edward Prendick, güney Pasifik Okyanusu'ndaki bir gemi kazasında, enkazdan sağ kurtulan, bilimsel eğitim almış bir İngiliz'dir. Oradan geçen Ipecacuanha adlı bir gemi onu kurtarır ve Montgomery adında bir adam onu iyileştirir. Prendick ayrıca Montgomery'nin uşağı gibi görünen M'ling adında hayvansı bir yerliyle tanışır. Gemi Montgomery'ye ait çok sayıda hayvan taşımaktadır. Montgomery'nin varış noktası olan adaya yaklaştıklarında kaptan, Prendick'in Montgomery ile birlikte gemiyi terk etmesini ister. Montgomery, Prendick'i adada ağırlayamayacağını açıklar, Buna rağmen kaptan Prendick'i bir sandalla denize bırakır ve yelken açar. Kaptanın Prendick'i terk ettiğini gören Montgomery, ona acıyıp yeniden kurtarır. Kimselerin uğramadığı volkanik bu ada, pek ıssız sayılmaz: Kendisini deneylerine adamış bir bilim insanı olan Dr. Moreau, alkolik asistanı Montgomery, onun tuhaf hizmetkârı M'ling ve Moreau'nun korkunç deneylerinin ürünü tuhaf yaratıklar adada yaşamaktadır. Prendick, Dr. Moreau'nun, Londra'da tanınmış bir fizyolog olduğunu ve canlı hayvanlar üzerindeki korkunç deneyleri ortaya çıkınca Büyük Britanya'dan kaçtığını duyduğunu hatırlayacaktı.
Doktor Moreau’nun Adası
Doktor Moreau’nun AdasıH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20227,7bin okunma
Reklam
148 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.