ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum, ama gene de hayattan bir şeyler bekliyordum.”
Ciddi bir kitap okuyarak veya ciddi bir meşgale bularak yakın geçmişin büyüsünü bozmaktan korkar gibiyim. Sanki bu karmakarışık rüya ve bıraktığı tüm etkiler benim için pek değerliydi, yeni bir olay dokunuşuyla duman gibi dağılmalarından korkuyordum!
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Tanrı’dan bile korkuyordum. Tanrı’nın sevgisine bir türlü ikna olamıyor, sadece gazabına inanıyordum. Benim için bu, Tanrı’nın önünde başımı eğip kamçısının inmesini beklemekti. Cehenneme inanabilirdim ama cennet fikrini aklım hiç almıyordu.”
Onun gerçek yüzünü gördüğüm zaman... Ah! Bilseydim ünlem işareti neler yapabilirdim! Ama bilmiyordum, fakat ileri gitmekten korkuyordum. Ne yapalım, ne aptalca bir hata!
İlk defa zamandan korkuyordum.
Yaşamaktan korkuyordum, İnsanlardan korkuyordum.
Yaşamı da ölümü de aşmıştım; çünkü artık ne yaşama arzusu duyuyor, ne de ölümden korkuyordum. Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey ummuyordum. Hiçbir şeyden korkmuyordum. Bu yüzden özgürdüm. Çünkü yaşamımız boyunca bizi köleleştiren isteklerimiz, umutlarımız, korkularımızdır.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.