Artık kendim de farkına varmıştım ki, bu tereddüt, nasıl soracağımı bilmemekten değil, öğreneceklerimden korkmaktan geliyordu. Fakat benim için her şey müsavi değil miydi? İçimde hiçbir canlı his yoktu. Neden korkuyordum? .. Belki de hâlâ bekârdı ve erkekten erkeğe koşarak, "İnanacak adam" arıyordu. Herhalde benim çehremin hatlarını bile unutmuş olacaktı.
Sayfa 152
Bir insana bir insan herhalde yeterdi.
Belki bu da kâfiydi. Bir insana bir insan herhalde yeterdi. Fakat o da olmayınca? Her şeyin bir hayal, aldatıcı bir rüya, tam bir vehim olduğu meydana çıkınca ne yapılabilirdi? Bu sefer inanmak ve ümit etmek kabiliyetini ben kaybetmiştim. İçimde insanlara karşı öyle bir itimatsızlık, öyle bir acılık peyda olmuştu ki, bundan zaman zaman kendim de korkuyordum. Kim olursa olsun, temasa geldiğim herkesi düşman, hiç değilse muzır bir mahluk telakki ediyordum. Seneler geçtikçe bu his kuvvetini kaybedeceğine şiddetlendi. İnsanlara karşı duyduğum şüphe, kin derecesine çıktı. Bana yaklaşmak isteyenlerden kaçtım. Kendime en yakın bulduğum veya bulacağımı zannettiğim insanlardan en çok korkuyordum. "O bile böyle yaptıktan sonra!.." diyordum... Ne yapmıştı, bu malum değildi; ve asıl bunun için muhayyilem en fena ihtimaller üzerinde duruyor ve en ağır hükümleri veriyordu. Öyle ya... Bir ayrılık anında, basit bir heyecanın sevkiyle verilmiş bir sözü tutmamak için en kolay çare, münasebeti hiç münakaşasız kesivermekti.
Sayfa 147
Reklam
"Sanırım gerçek yüzümü görmekten korkuyordum. İyi bir insan değildim. Kaçtığım buydu."
Konuşmaktan korkuyordum, olabilecekler dehşete düşmeme sebep oluyordu. Ona kapılmaktansa bir fırtınaya boyun eğmeyi tercih ederdim çünkü kendim de dâhil herkesi kandırabilirdim ama ondan kalbimi gizlemeyi hâlâ başaramıyordum.
Bağırdıkça korkuyordum ; korktukça , yemin kök sağlıyordu içime .
İnsanların soytarılığıma bakıp ardından gizlediği sefaleti görebilmesinden korkuyordum
Reklam
Gerçeği bilmek istiyordum ama öğreneceğim şeylerden de korkuyordum.
“Sessizlik çöktü, bizimle etrafımızdaki her şeyin camdan yapıldığına dair anlamsız bir fikre kapıldım. Bir şeylerin kırılmasından korkuyordum.”
"Ne istediğimi ben de bilmiyordum: Hayattan korkuyordum, ondan kurtulmak istiyordum ve yine de hayattan hala bir şeyler bekliyor, umuyordum."
Tanrıdan ve koruyucu meleğimden ısrarla istediğim şeylerden biri, rüyamda ayna görmemekti. aynaları endişeyle gözlediğimi biliyorum. Kimi zaman gerçekleri saptırmalarından, kimi zaman da tuhaf talihsizlikler yüzünden aynalarda yüzümün şekil değiştirmesinden korkuyordum. Bu korkunun dünyada yeniden var olduğunu anladım. Hikaye çok basit am tatsız.
Sayfa 53 - Örtülü AynalarKitabı okuyor
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.