Geçiyorum denize... sakin bir yere yerleştikten sonra, ilk denize giriyorum suyun ferahlığı tüm vücudumu bedenimi sarıyor ve bütün sıkıntılarımı o gün ki yorgunluğumu dalgalar alıp götürüyor, yüzmeye devam ediyorum.. sonra çıkıyorum denizden, kurulamaya bırakıyorum bedeni, güneşin sıcaklığı bayıyor.. biraz ilerde çocuk sesleri denizin içinde dalgalar la oynuyorlar , üstümde bir kaç tane martı dolanıyor belki bir şeyler atarımcasına!! Havluyu seriyorum yere.. o sıra içimde biriken bazı güzel hisler cümleler oluyor!! Anlık.. ben daha çok kendimle kaldığım zamanlarda çok mutlu oluyorum.. daha iyi fikirler ve düşünceler hayaller ve gerçekleşeceğine inandığım hayallere yer vermek bir antidepresan meselesi.. bi an duruyor oturuyor gözlükleri takıp denize bakıyor ve bir yandan o sessizliği o hafifçe esen rüzgarın tadına bakıyor diğer yandan suyumu yudumluyorum.. uzanıyorum havluya sırtım güneşe dönük.. çantadan çıkarıyor romanı ve o romanda ki dünyaya başlıyor yolculuğum... Bir den o rüyadan uyanıyor ve can sıkıcı hayatın içinden kaldığım yerden devam etmenin hüznü sarıyor.. ama sonra alışıyosun belli zaman aralıklarında.. çünkü dünya dönüyor devam ediyosun taki bir diğer rüyaya dalacağın zamanı bekleyene kadar..
Bir iç çekerek sessizliği dibine kadar alıyor ruhumun boşluğun da Koşarak denize atlıyorum..
#birkan'ın günlüğünden 😊