Uygulanmayan bilgi ve boş ve lüzümsuz bilgidir. Bir şeyi yapıyor­ sak aynı zamanda biliyoruz demektir. Doğru, iyi, düz yazamıyor ve resim yapamıyorsak, anlatmak istediğimiz konuyu bilmiyoruz demektir. Bir olayın deneylerini yapmaktan, müzik parçalarını bir alet ile çalmaktan yada notaya uygun olarak söylemekten aciz isek, o olayı ya da parçayı bilmediğimiz anlaşılır. İlgili kitabı yada dergiyi okuyarak, doğayı ve sosyal hayatı inceleyerek bilgi edine­miyorsak; kitapta yazılanı ya da öğretmenin anlattığını ezberleme yolunu tutmuş, iskolastiğin tutsağı haline gelmişiz demektir. Köy Enstitülerinde yetiştirilen çocuklar iskolastiğe köle olmaktan kur­tarılmaya uğraşılmıştır. i. Hakkı Tonguç
17 Nisan 1940'ta kabul edilen Köy Enstitüleri Kanunu ile birlikte Tarım Bakanlığı'nın saptadığı 11 değişik yörede köy enstitüleri açıldı. 1937-38'de açılmış olan 3 öğretmen okulu da enstitüye dönüştürüldü. Enstitüye alınacak çocuklar 5 yıllık köy okullarını bitirenler arasından seçiliyorlardı. Enstitüde 5 yıl okuyorlar, fakat bu
Sayfa 238
Reklam
"1944-1945 Irkçılık-Turancılık Davası" adlı tefrika da Orkun'un üçüncü sayısında yayımlanmaya başlamıştır. Tefrika, dava hakkında bire bir tanıklığa dayanan ilk teferruatlı çalışmadır. Derginin 7. sayısının (17 Kasım 1950) son sayfasında tefrikanın “kısım kısım ayrı arkadaşlar” tarafından yazılacağı, girişin Atsız tarafından
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Cumhuriyetin kurulmasının ardından Masonlar, CHP kadroları içinde örgütlenmeye başladılar. Atatürk, 1935 yılında, bu Masonik örgütlenmenin farkına vararak locaları kapatma kararı aldı. Ancak yine de Masonik felsefe yaşamaya ve dahası dönemin Halkevleri ve Köy Enstitüleri gibi kurumlarıyla kitleselleşmeye devam etti. Halkevlerinin kuruluşunda tüm yetki, birçok masum insanın asılmasından sorumlu olan Ankara İstiklal Mahkemesi’nin Mason Reisi Dr. Reşit Galip’e verilmişti. Dr. Galip, Halkevlerinin açılışı ile ilgili TBMM’de yapmış olduğu konuşmada İslam dininin Türkiye için yol gösterici olamayacağını iddia etmişti. Halkevlerinin açılmasında adı geçen bir diğer tanıdık isim, Mason İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ydı. Behçet Kemal Çağlar, 1935 Halkevleri adlı kitabının önsözünü Kaya’ya ayırmıştı. Şükrü Kaya, Halkevlerini şöyle anlatıyordu bu önsözde: Halkevlerinin kültürel, sosyal ve ekonomik bakımlardan az zamanda yaptıkları tenvir, irşat hizmetlerini anlamak için kitaptaki yazılar ve rakamlar sağlamcaşahittir. Halkevleri vatandaşların medeni, bedii irfan ve zevk ihtiyaçlarını tatmin edecek müesseselerdir. Her yurttaş orada bildiğini öğretir, bilmediğini öğrenir. Her Türk münevveri bilgisini istidadından ziyade bu milletin onu yetiştirmek için sarf ettiği emeği borçludur. Hiçbir makam, hiçbir memuriyet, hiçbir eser bu borcu tam ödeyemez. 1934 yılına gelindiğinde, Halkevlerinin sayısı 103’e çıktı. Üye sayısı 55 bini bulan Halkevlerinde, 2 milyondan fazla kişi “eğitim”den geçirilmişti bu süre zarfında.
“Arkadaşlarım; artık hep beraber emniyet edebiliriz ki, el koyduğumuz ilköğretim davasını gerçekleştirerek Türk vatanının dağlarında, bayırlarında ve kırlarında, hatta en ücra yerlerinde kendi kendine açıp solan çiçek bırakmıyoruz.”
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
221 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır." Mustafa Kemal Atatürk "Köy Enstitülerinin kusurlarını bana verin, başarıları sizin olsun." Hasan Ali Yücel Birisi Cumhuriyetimizin kurucusu,
Sürgün
SürgünBehzat Ay · Tekin Yayınevi · 197521 okunma
156 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 20 hours
Kitap İle İlgili İnceleme Yazarın Kendi Dilinden
Halkımızın uyanmasından korkan köy ağaları, aşiret reisleri bu Alman profesörlerin ülkeden uzaklaşmasını, Köy Enstitüleri'nin kapanmasını, Halk Evleri'nin ortadan kaldırılmasını, yerine imam hatip okullarının kurulmasını sağlayarak ülkemizi şeriat avcılarının eline vermeye çabaladılar ve çabalıyorlar. Atatürk'ün hazırladığı
Atatürk ve Sumerliler
Atatürk ve SumerlilerMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 2009251 okunma
"Vatan gazetesi, Köy Enstitüleri ile ilgili yaptığı haberi Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri'ye dayandırdı . 'Hasanoğulları Köy Enstitüsü'nün müzik salonuna havadan kuşbakışı bakınca 'orak' şeklinde!' Bu tür yalan haberler nedeniyle 27 Ocak 1954 tarihinde Köy Enstitüleri kapatıldı. Köy Enstitüleri komünizm yalanıyla yok edildi!"
Sayfa 315 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
220 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.