“Arkadaşlarım; artık hep beraber emniyet edebiliriz ki, el koyduğumuz ilköğretim davasını gerçekleştirerek Türk vatanının dağlarında, bayırlarında ve kırlarında, hatta en ücra yerlerinde kendi kendine açıp solan çiçek bırakmıyoruz.”
Sayfa 135Kitabı okudu
500 syf.
·
Not rated
Keşke
Keşke … Hatalarımız , fedakarlıklarımız , kayıplarımız , sevgimizin ağırlığıyla , geçmişi , bugünü ve geleceği kuşatan bir “KEŞKE” ne kadar sürer ? Sema Soykan ‘ın kalemi ile tanıştığım eseri oldu . Öğretici güçlü kalemi , akıcılığı , kurguyu aktarımı , üslubuyla KEŞKE , sıradan bir eserle karşı karşıya olmadığımı hissettirdi . Köy Enstitüleri
Keşke
KeşkeSema Soykan · Alfa Yayınları · 2021801 okunma
Reklam
II. DÜNYA SAVAŞI'NDA TÜRK BASINI Turancılar-Nazi ilişkisi birçoklarının sık sık çiğnedikleri çürük sakızdan öteye geçmemektir. 3 Mayıs kahramanlarının gerçek isimleriyle görüldükleri bir roman bile yazılmıştır. 1931 tarihli Matbuat Kanununun 50. maddesine göre "Memleketin umumi siyasetine dokunacak neşriyattan dolayı" Bakanlar
Hikmet Tanyu, Türkçülük Davası ve Türkiye'de İşkenceler, Kayseri 1950, s. 13-14, Ankara Altınışık Yayınları, Nu:8.
İLK KÖY ENSTİTÜLERİ. Sene 1946.. Artvin'in Yusufeli ilçesine bağlı, Demirmentaşı köyünde yaşayan, yoksul çifçi bir ailenin küçük oğlu, tek başına yola yola çıkar. Uzunca bir süre yürüdükten sonra ana yola gelir. Kars'a gitmek istiyor. Ömründe ilk kez motorlu bir araçla binecek. Bunun verdiği heyecan, yol yorgunluğu, kalbinin deli gibi hızlı
180 syf.
10/10 puan verdi
Köy Enstitüleri
Tesadüfler hayata güzellik belki de yön katar. Ve içinde bulunduğumuz hayat da tesadüfler doğurur. Fakir Baykurt ile tanışmamın ve bu kitabı okumamın da bende böyle güzel bir tesadüfü var. :)) Hasan Ali Yücel milli eğitimi döneminde İsmail Hakkı Tonguç önderliğinde 1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri ülkemizdeki çeşitli köylerde açılmış olup,
Unutulmaz Köy Enstitüleri
Unutulmaz Köy EnstitüleriFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 2016582 okunma
"1944-1945 Irkçılık-Turancılık Davası" adlı tefrika da Orkun'un üçüncü sayısında yayımlanmaya başlamıştır. Tefrika, dava hakkında bire bir tanıklığa dayanan ilk teferruatlı çalışmadır. Derginin 7. sayısının (17 Kasım 1950) son sayfasında tefrikanın “kısım kısım ayrı arkadaşlar” tarafından yazılacağı, girişin Atsız tarafından
Reklam
193 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.