Deniz Koydum Adını
Deniz koydum adını Kederi bende kaldı Uzak köyler kurdum birbirine Denizine aldandım Çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü Ölümün acımasızlığı her zamankinden beter Gidenler... Gelenler... Düşenler... Ah zamanın sonsuzluğunu anlamayanlar... Düştük yola güzel şeyler bulmak umuduyla Işıklarıyla büyük şehirler yol oldu bize İz sürdük yalnızlığa....
Pakize Türkoğlu kimdir?
Pakize Türkoğlu kimdir? Ben 1927 yılında Gazipaşa’da doğdum. Yaylaya göçtüğümüz bir mevsimmiş, yaylada doğmuşum. Sağlıklı olayım diye beni yaylada kar suyu ile yıkamış ebem. Köyümüz dağ köyüydü, aile gibi herkesi tanırdık. Böyle bir ortamda büyüdüm. Mektep denilen küçük bir yapı vardı orada, sonradan öğrendim ki orası benim doğduğum yıllarda
Reklam
Senin dudakların pembe Ellerin beyaz, Al tut ellerimi bebek Tut biraz! Benim doğduğum köylerde Ceviz ağaçları yoktu,
"o alçak damlı ev mesela; duvarları hep üstüne üstüne gelen ve gece yarıları zorlanan kapısından yatağına korkular salan… sevmiyor. yatağın mesela; kimselere anlatamadığın kâbuslarla örtülen ve her sevişmede seni daha derin bir mezara gömen… sevmiyor. kocan ya da; kapıyı hep üzerine kilitleyen ve kim bilir nelere çekip giden… sevmiyor firuze; o kapıları kilitleyen ve kim bilir nerelere çekip giden erkekler aslında kadınları sevmiyor. evler ve mutfaklar ve yataklar… hele hele sokaklar kadınları asla sevmiyor. köyler, şehirler, uzaklar, yakınlar… hiçbiri kadınları sevmiyor. sadece çiçekler… onlar her hâlükârda kadınları severler.o yüzden kendi bahçende elinde bir çiçekle yapayalnızsın ve bize değil toprağa bakarak düşlediğin hayatla vedalaşmaktasın."
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın Hikayeleri
Mine Söğüt
Mine Söğüt
Hepimiz öleceğiz !
"Bir zamanlar diyordum ki: Bu Türktür, bu Bulgardır, bu Yunanlıdır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim... Neden? Çünkü bunlar Bulgarmış, ya da bilmem neymiş... Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum, hay kahrolasıca herif, hay yok olası aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır bu kötü adamdır. İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk. Hepsi bir benim için. Şimdi iyi mi kötü mü yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça buna da bakmamaya başladım. Ulan ister iyi ister kötü olsun be. Hepsine acıyorum işte... Boşversem bile bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor,(...) o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek... Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be... Hepimiz kurtların yiyeceği etiz.... Nikos Kazancakis
Kimdir bu Malakanlar?
Malakanlar dinsel ibadet ve inançlarıyla Rus Ortodoks kilisesinden kopmuş, kendilerini ruhani Hristiyan (Bogomil) olarak tanımlayan tarım kökenli bir Rus topluluğudur. Esas isimleri Molokanlar olan bu topluğunun ismi Rusça’da süt anlamına gelen Moloka sözcüğünden türetilmiştir ve bu tanımlama bir ırka değil, bir Hristiyan (Bogomil) tarikatına
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.