:D Ulan
Kastamonu'nun Saman Pazarı çok meşhurdu. Köylü ürününü satardı. Akşamları Davulcu Karayılan gelirdi. Nadiren Âşık Veysel de gelmişti. Tokat'tan sonra onu Kastamonu'da da üç dört defa görmüş oldum. Fakat belirtmek gerekir, o dönem Veysel o kadar meşhur değildi. Bununla birlikte, Kastamonu'da bulunduğum dönem şöhreti artmıştı ama daha az meşhur iken Tokat'ta daha iyi bilinir, aranırdı. Bir gün köylüleri taşıyan bir kamyonun Şehir Kulübü'nün önünde freni boşalıp az kalsın ırmağa düştüğünü ve güç bela önüne taş falan konularak kurtarıldığını hatırlıyorum. Şoförün bağırışları aylarca Kastamonuluların ağzına sakız olmuştu: "Çekilin deyon, durduramayon, a...nuza gorun deyon."
Türkiye bugün sosyalist bir mücadele yapacak aşamada değildir. Türkiye'nin feodal yapısı ve yarı bağımlı olması Sosyalist mücadeleye engel oluşturmaktadır. O halde önce emperyalizm ile ve ülkenin bağımsızlığı için mücadele verilmelidir. ilk hedef demokratik özgürlüklerin ve bağımsızlığın elde edilmesidir. anti emperyalist mücadele ulusal temele oturtulmalıdır. Bu nedenle sadece işçi ve köylü değil tüm ulusal güçler bu mücadelede yer almalıdır. sınıflar arası bir ittifak gerekmektedir. Mihri Belli
Sayfa 203
Reklam
Balkan rüyasının İmparatorluk- Osmanlı nizamına karşı ayaklanması, bilhassa toprak rejiminin köylüyü bir ağalar sınıfının iktisadi tahkimi altına sokacak şekilde bozuluşundan ileri gelmiştir diyebiliriz. İşte bu suretle Balkanlarda köylü kitlelerini müessir himayesinde almakla kurulan Osmanlı nizamı bu vazifesini yapamadığı andan itibaren bu kitler tarafından inkar edilmeye başlanmıştır.
Savaş Arabası
Büyük piyade ordularının mümkün olduğu yeni tür bir savasın habercisiydi. Ama daha büyük piyade orduları; daha fazla disiplin, düzen, talim ve eski aristokrat kibri ile geleneklerini ortadan kaldıran yeni bir askere alma politikası (köylü-asker) gerektirmekteydi. Savaş arabaları hemen ortadan kalkmadı, hatta MÖ 3. yüzyılda süvarilerle (okçu süvari) desteklenmeye başlandı. Fakat piyadenin artan etkisi ve süvarinin yaygınlaşması, ancak aristokratların masraflarını karşılayabildiği pahalı ve karmaşık bir silah olan savaş arabasının ve böylece de geleneksel ve seçkinlere özgü savaş tarzının sonunu getirdi.
Birçok alanda iyileştirmeleri içeren Tanzimat fermanı arazi meselesini büyük köylü kitleleri lehine çevirmemekle yeni Osmanlı imparatorluğu'nun temeli olacak esas inkılabı yapamamış oldu.
Filhakika devlete ait topraklar, malikane-çiftlik halinde fiilen mahut bir ağalar ve çorbacılar zümresinin eline geçirerek milyonlarca köylü feodal bir rejimde olduğu kadar müşkül maddi şartlar içine düştü ki imparatorluğun yıkılış tarihinde bize en esasi hadise budur.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.