_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu.
_Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi.
_Yücelmek için özür
Acaba insanlar bu hayata nasıl katlanıyor? Bunlar ermiş mi, yoksa iki ayaklı birer hayvan mı? Bu hayat Dante'nin Cehennem'inde anlattığı yaşayıştan daha sıkıntılı. Dante'nin Cehennem'inde insanlar günahlarından dolayı bu eziyeti görüyor. Peki buradaki insanların günahı ne? Nihayet Dante'nin Cehennem'i, başından sonuna kadar dâhice uydurulmuş edebî bir eser. Bütün bunlar ise acı veren birer gerçek!
Milletin bu katlanma gücünden aşk ve heyecanla söz edilir. Milletin sabırla dayanması, bir din derecesine yükseltilir. Zaten hristiyanlığı sabır ve dayanma dinine çevirmemişler midir?
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur.
Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3
Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Bir buçuk milyon kardeşimizin böyle bir hayata mahkum olmasına nasıl katlanabiliriz? Insan kendisini suçlu ve bütün bunlara sessiz kalan suç ortağı gibi görüyor diyordu. Kitabi okuyunca dehşete düşen diğer bazı kişiler ise şunu soruyordu: acaba insanlar böyle hayata nasıl katlanıyor. Bunlar ermiş mı yoksa iki ayaklı bir hayvan mı? Bu hayat dante'nin cehenneminde dile getirdiği yaşamdan daha sıkıntılı. Dante'nin cehenneminde insanlar günahları yüzünden bu eziyete katlaniyorlar. Peki buradaki insanların günahı ne? Nihayet dante 'nin cehennemi basından sonuna kadar dahice kurgulanmış bir eser. Bütün bunlar ise acı veren birer gerçek
denizlerin anısına : MEKTUP AŞIK İHSANİ
Demem şu ki sevdiğim, ortaçağdan bu yana bana öyle bir ters geldi ki,1971 Mart,Nisan,Mayıs ve sonrası….Yıkılası mahpushaneler tıklım tıklım evde, yolda,işte, sokakta, on on, yüz yüz, bin bin adam toplanmakta. Anlayacağın ne kadar ben çağımdan ve üzerinde büyüyüp suyunu içtiğim toprağımdan