Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Prof.

Prof.
@koyutozmavi
Ars longa, vita brevis. Kitap okumayı çok seviyorum; okuduğum kitabı bir başkasının da okuduğunu görmeyi, onunla bu kitabı saatlerce konuşmayı da seviyorum. Sanki işin asıl tadı orda (:
Lisans
102 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Flesh and Bone
“Bir kitap var. Çocuk kitabı daha doğrusu. Küçüklüğümden beri en sevdiğim kitap. ... İsmi ‘Kadife Tavşan’. ... Çok sevildiği zaman gerçeğe dönüşüyor. Bu gerçekleşene kadar ise tüylerinin çoğunu kaybetmiş. Sakalları dökülmüş, hâlini kaybetmiş. Bir daha asla mutlu olamayacağını düşünüyormuş. O kadar kötü şey olsa da bilmiyormuş her şeye rağmen mutlu olabileceğini. Umarım benim için de geçerli olur. Ben de bunu istiyorum. Özüme döndürecek kadar sevilmeyi.”
Reklam
Ahlat Ağacı
“Aslında o kadar önemli biri olmadığımız ortaya çıktığında neden üzülüyoruz ki? Bunu temel bir aydınlanma hali olarak ele alabilsek daha iyi olmaz mı?..”
Beş Kardeş
"Hakkı abi, ben niye böyleyim ya? Niye beni kimse ciddiye almıyor? Biliyorum herkes aptalın teki olduğumu düşünüyor ama aptal falan değilim ben abi. Beni ciddiye almıyorlar, çünkü ben insanlarda merhamet uyandırıyorum. İnsanlar birine acıdıkları zaman onu ciddiye almıyorlar. Saygı duyduklarını ciddiye alıyorlar, korktuklarını ciddiye alıyorlar, hatta sevdiklerini, ama kimse acıdığı birini ciddiye almıyor. Dilenciye para verirsin ama nasılsın diye sormazsın, onun gibi bir şey. Ama hani bizim birbirimize karşı merhametli olmamız gerekiyordu abi, kim uydurdu bunu, kimin yalanı bu abi?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
bazen diyorum ki ne kadar kötü insanlar var. oturuyorum, düşünüyorum; dünyada ne kötü olaylar oluyor diye. sonra bakıyorum ki kötü insanları da hep ben çekiyorum, demek ki ben de kötü biriyim?! ya da insanlar neye göre iyi, neye göre kötü? kendimin iyi biri olduğunu düşünüp, acaba kendimi mi kandırıyorum? vicdanımı böyle mi rahatlatıyorum acaba? her insanı anlamaya çalıştığımı düşünüyorum. ama yoksa dünyanın en bencil insanı ben miyim? sahi iyi olmak nasıl bir şey? sürekli insanlara yardım etmek istiyorum, kendimi iyi hissetmek için mi? hani iyilikler karşılıksız olurdu?! insanların dertlerini saatlerce dinliyorum, günü geldiğinde onlar da beni dinlesin diye mi? hep kendim için bir şeyler yapmıyor muyum? birileri için yaptığımı düşündüğüm şeyler bile aslında dolaylı olarak yine kendim için yaptığım şeyler olmuyor mu? gerçekten tüm bu içgüdülere sahip miyim? ama hepsinde bir terslik, kötülük, bencillik, çıkar ön planda. gerçekten insan olmaktan utanıyorum.
Into The Wild
+Neyi anlamıyorum biliyor musun? Neden herkes, neden bu kahrolası insanlar birbirine kötü davranıyorlar? Neden birbirinin kuyusunu kazıyorlar anlamıyorum. Benim için bir anlamı yok hükümler, kurallar, kontrol... -Hangi insanlardan bahsediyorsun? +Biliyorsun, anne babalar, iki yüzlüler, politikacılar, bunun gibi herkes...
Reklam
Into The Wild
Çok fazla şey yaşadım. Galiba artık mutluluk için neyin gerekli olduğunu buldum. Şehirden ve gözlerden uzak sessiz bir yer. İyilik yapmanın kolay olduğu ve iyilik yapılmasına alışık olmayan insanlara faydalı olma olanağı. Sonrası, dinlenme, doğa, kitap, müzik, komşuyu sevmek. İşte benim mutluluk anlayışım...
Into The Wild
''İki yıl boyunca bu topraklarda dolaşacağım. Telefon yok, havuz yok, beslediğim bir hayvan yok, sigara yok. Sonsuz özgürlük... Ben uçlardayım. Evi yollar olan estetik düşkünü bir gezginim. Şimdi boşa geçen 2 yıldan sonra nihai ve en büyük macera başlıyor. İçimdeki günahkar tarafı öldürüp ruhani değişim yolculuğunu zafer içinde tamamlama arasındaki savaş. Artık kaçtığı medeniyet tarafından zehirlenmeyecek ve doğada kaybolmak için bu topraklarda yürüyor''
Into The Wild
Ve onca şey yaşadıktan, o kadar şey deneyimledikten sonra: “Mutluluk sadece paylaşıldığı zaman gerçektir.”
Into The Wild
“Bu hastalıklı toplumdan uzaklaşmak istiyorum. Bundan uzaklaşmalıyım.”
Into The Wild
“Çoğu insan onları mutsuz eden koşullarda yaşıyor ve gene de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Çünkü güvenli, rahat, rutin bir hayata koşullanmış durumdalar.” Tüm bunlar huzur veriyor gibi görünse de insanın içindeki maceracı ruh için kesin olarak belirlenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyorum.
Reklam
Into The Wild
“Aşktan, paradan, inançtan, ünden, adaletten öte gerçeği ver bana.”
Trois Couleurs: Rogue
“Neyin doğru olup, neyin olmadığına karar vermek bana namussuzluk gibi geliyor."
Trois Couleurs: Bleu
“Daima tutunacak bir şeyler bulmak gerekir.”
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.