Aylak Adam uzun zamandır kütüphanemde duran ve hep sıra bekleyen kitaplardan biriydi. Nihayet sırası geldi, okundu ve bugün bitti. Yerli Oblomov desem yeridir bu kitap için ayrıca Yusuf Atılgan'ın modernist anlayışı ve İstanbul güzellemesinin çokça hakim olduğu bir kitap. Kitabı okuyan herkesin aylak adam olmak istediğini düşünüyorum. On çalışıp bir kazanan bu çağın insanına biraz ütopik bile gelebilir. Kahramanımız her şeye karşı çıkan, kolaycılığa, gereksiz "siz, biz" gibi kalıplara tahammül edemeyen, hem sıradan olmayanı hem de en uygununu arayan adı bile olmayan biridir. Kitap kendini tekrar tekrar okutmak istiyor. Son olarak söyleyebileceğim şey ise şu: "Yirmi sekiz yaşındaydı ve tedirgindi".