Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kübra Özden

Kübra Özden
@kubraaozdeen
Alışamadım kainata... 𝓗
MSKÜ
71 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
insan hüzün ve kederi öngörerek ve planlayarak yaşarsa, yani kendisini psikolojik olarak gam ve acılara hazırlarsa, mu­sibetlerin olumsuz etkilerini hafifletmiş olur. hayatı birçok musibetle karşılaşma alanı olarak gören, her zorluktan başa­rıyla çıkmayı eğlenceli bir oyunun parçalarından biri olarak algılayan kişi, musibetlerle dolu bir hayat yaşasa da, bundan lezzet alacaktır.
Sayfa 189
Reklam
paraya çevrilemeyen ne kadar varlığı varsa aslında insan o derecede zengindir.
Sayfa 188
kendisini anlatırken, diplomalara, evlere, kariyere, giyim kuşama, telefon modellerine, araba markalarına muhtaç his­seder insan. yüzlerce etiketle varlığını şekillendirmeye çalışır. koleksiyonlarını, gittiği ülkeleri, aldığı diplomaları, maaşını, ilginç anılarını, evini, arabasını, bahçesini, eşsiz yeteneklerini etrafına anlatarak özelliklerini ortaya koymaya çabalar. oysa kişinin özünde ne olduğu, ancak ona sonradan yapıştırılmış olan etiketler atıldıktan sonra belli olur. kartvizitini, diploma­sını, bankadaki parasını, hangi sülaleye mensup ya da hangi milletten olduğunu bir kenara bırakınca, geriye ne kalıyorsa kişi işte odur.
Sayfa 187

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
işin doğrusu, insana ait gibi görünen varlıklar bütünüyle ve sadece Rabbimize aittir. onlar, insanın kullanı­mına geçici olarak verilmiştir. emaneten verdiği bir şeyi geri almak dahi Rabbimizin yüceliğine uygun düşmeyeceğinden, emanetin alınması ancak ileride, geri verilmek üzere, saklanıp bereketlendirmek için olabilir.
Sayfa 183
dünya lezzetler, nimetler ve mutluluklarla dolu olsa da bu güzelliklerin hepsi bize gösterilip geri çekilmektedir. iştihamız açılıyor ama doymamıza izin verilmiyor. biz o güzelliklere gizli bir el tarafından yaklaştırılıyor ve tam doyacakken aynı el tarafından geriye çekiliyoruz. dünyadaki bütün nimetler bize asıllarını hissettirmek, o asıllara ilgi uyandırmak için verilmektedir. doymak için, kanmak için, onlarla muradımıza bu kısıtlı ve geçici dünyada ermek için değil.
Sayfa 168
Reklam
Namık Kemal İntibah' ta der ki: "insanoğlu her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, fakat yine de her adımda mezara biraz daha yaklaşır. her nefesini ömrünü uzatmak için alır, fakat yine de her nefes alışta ömründen bir nefeslik zaman eksilir."
Sayfa 168
matematikte mutlak değer kavramı vardır. mutlak değeri ifade eden iki düz parantez içerisindeki sayılar, negatif de pozitif de olsalar, parantezin dışarısına pozitif olarak çıkmaktadırlar. mümin için musibetlerin anlamı da böyledir. onun başına olumlu veya olumsuz ne gelirse gelsin, ona katkı yapacak hale dönüşmektedirler. elhasıl, kötü olay yoktur. her olay insana birçok şey kazandırmaya programlandırılmıştır. iyi günler kötü günlere dönüşmez, ama bazen şükür döneminden, sabır dönemine geçilir. evet, küçük bir şer daha büyük bir şerre perde ve engel oluyorsa bu, şer değil hayırdır. küçük bir şer, büyük bir hayra sebebiyet veriyorsa bu da bir hayırdır.
Sayfa 166
Wimbledon Tenis Turnuvası'nın ilk siyahi şampiyonu Arthur Ashe, kan naklinden kaptığı hastalıktan dolayı ölüm döşeğindeyken, hayranlarından biri: "Allah böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?" diye sorar. Arthur Ashe'nin cevabı şu olur: "tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyonu tenisi öğrenir, 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4 'ü yarı finale, 2 'si finale kalır. elimde şampiyonluk kupasını tuttuğum zaman Allah'a 'neden ben?' diye hiç sormadım. şimdi sancı çekerken, Rabbime hangi yüzle 'neden ben?' diyebilirim."
Sayfa 156
anne babamızı biz seçmedik. onlar bizi büyütüp yetiştirmiş olmalarından daha çok, onları bizim için seçen Cenab-ı Hakk'tan ötürü değerlidirler. peygamberleri seçen zat kimse, anne babamızı da o seçmiştir. seçimin kendisinden olmasa bile seçenden dolayı anne ve baba daha da muhteremdir. doğduğumuz memleketi kim seçmiştir? yine Rabbimiz değil mi? İbn Haldun'un 'coğrafya kaderdir' sözü meşhurdur. doğduğumuz ve yaşayacağımız yerler ilahi seçimin bir sonucudur ve üzerimizde büyük etkileri vardır. cinsiyetimizi, boy ölçümüzü, saç rengimizi kim seçmiştir? seçime değil seçene odaklandığımızda, üzerimizdeki nimetlerin kıymeti ortaya çıkar. peygamberleri seçen, Kabe'yi seçen, anne babamızı seçen Zat her kimse, başımıza gelmekte olan musibetleri de o seçmektedir
Sayfa 156
"insanlar nehirler gibidir " der Tolstoy ve şunları söyler: "her nehir bir yerde daralır bir yerde genişler, bazı noktalarda suyun akışı yavaşlar bazı noktalarda hızlanır, bir yerde daha temiz ve daha soğuktur, başka bir yerde ise daha ılık. işte insanlar da böyledir."
Sayfa 150
Reklam
Kur'an 'Elhamdü' diye başlar ki, hamd bir problemden kurtuluşun ifadesi; 'minel cinneti ve nas' ile biter ki, insan ve cinlerden sana sığınırım anlamına gelen bu ibare; yine bir problemden kaçıp ilahi olana yönelişin ifadesidir. yani Kur'an başta ve sonda musibet ve teselliyi ele alır. ve Kur'an'ın iki kapağı arasında herhangi bir sayfa yoktur ki, musibet ve teselli bağlamında hiçbir şey dememiş olsun. Allah mükemmeldir, kainat eksik, insan sorunludur. Allah, kainat eserine insanla imza atmakla demektedir ki, 'musibet benim imzamdır.'
Sayfa 144
Gazali, İhya eserinde şu hadiseyi nakleder; "adamın biri Rasulullah'a: 'hem servetim gitti, hem de vücudum hasta­ lıklar içerisinde' diye şekva etti. bunun üzerine Efendimiz (sav) buyurdular ki: ‘zarara uğramayan servette ve hastalık görmeyen insanda hayır yoktur. Allah Teala bir kulu sevdiği vakit ona musi­bet verir, verdiği zaman da ona sabretmesini öğretir."
Sayfa 130
ey insan! ölümden korkma. olması gereken, günü gelince elbette olur. musibetler karşısında telaşa kapılma. Allah tara­fından vazifelendirildiği için gelir, görevi bittiği saniyede yok olup gitmek zorunda kalır. rızkın için telaşlanma; zira seni yaratan onu senin için önceden belirlemiştir. gelecek kaygısı taşıma. seni gelecekte yaşatmaya kim karar vermişse, gerekli ihtiyaçlarını gidermek de O'nun sorumluluğundadır. hayal ve hedeflerin için fanilerin peşinden beyhude koşma. bütün kainatı idare eden Tek'tir. bütün sorunların çözümü O'nda­dır. seni korkutan her şeyin dizgini O'nun elindedir. Mevlana Hazretleri şöyle bir soru sorar: "düğümü kim bağladı ise en iyi o çözer. bela Allah'tandır. öyleyse?"(Mesnevi, Cilt 6).
Sayfa 128
uzayın insana ait olmaması, yağmur yağdıran bulutların onun kontrolünde olmaması ve dünya gezegeninin onun ta­sarrufunda olmaması gibi, insanın benliği de kendine ait de­ğildir. insan dünyanın dönüşü hakkında nasıl kaygılı değilse, yerçekimi aniden yok olur diye nasıl telaşa düşmüyorsa, yarın gün doğar mı doğmaz mı diye, bu kıştan sonra bahar gelir mi gelmez mi diye nasıl endişelenmiyorsa, kendisi hakkında da aynı rahatlığa ermelidir.
Sayfa 126
evden ayrılalı beri, yuvadan uçalı beri annemiz öpmemiştir yanağımızdan. uzun süredir sarıl­mamışızdır babamıza ve öpmemişizdir onun yanaklarından. babamız da iş, güç, borç, harç derken, bize evladı gibi dav­ranmayı unutmuştur. "yavrucuğum" sözünü çıkaramamıştır ağzından yıllardır bir kere olsun. biz de onun babamız oldu­ğundan haberdar değiliz gibi yaşamaktayızdır. musibetler gelir ve aile ruhu yeniden canlanmaya başlar. aile hayatı genellikle evdeki en hasarlı kişinin etrafında organize olur.
Sayfa 124
513 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.