Allah’ın kabul edeceği tevbe , ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden tevbe edenlerin tevbesidir ., işte Allah bunların tövbesini kabul eder. Allah her şeyi bilendir , hikmet sahibidir …”(Nisa,17)
Belki bazı okuyucular Ayşe Hanım’a fazla yüklendiğimi ve insaf sınırını aştığımı zannedebilir . Ama inanın mesele zannettiğiniz gibi “bir bez parçasıyla ne olacak ki?” gibi değil .
~Allah’ı ne kadar tanıyorsunuz ?
~Allahı Kur’anda mı tanıdınız , yoksa çevrenizdekilerin Allah inancıyla mı tanıyorsunuz ?
~Kendi emir ve tavsiyelerini hafife alan bir insana vereceği karşılığı hiç düşündünüz mü ?
~Allah’ın gücü üstünde bir güce mi sahipsiniz ?
Ya da Allahu Teala kanunlarını insanların insiyatifine mi bırakmış??
Çoook tehlikeli bir söz …. Direkt inançla alakalı ..”Zannetmiyorum’la biten bir sözü ikna etmek çok zor . Kolay kolay hatasını anlamaz . Nasihata kapalıdır . Hep öyle kalır ..
Allah’ın bana günah yazdığını zannetmiyorum diyen Ayşe hanıma patronu şöyle bir soru sorsa :
“Bu ayki maaşını sana vermek istemiyorum, ben de almayıp hayır kurumuna vereceğim ve yaptığım bu işin günah olduğunu zannetmiyorum. “ demiş olsa Ayşe hanım ne düşünür?
Tuğba hanımın morale ihtiyacı vardı. O’na şu maili attım ;
Bismillahirrahmanirrahiyim … Sabret . Senin sabrın ancak Allah’ın yardımıyladır . Anne ve babanlar nasıl ki sizinle imtihan ediliyorsa , siz de anne ve babanızla imtihan ediliyorsunuz …Önünüzde iki seçenek var
A) Aile baskısına sabır(onlara hakaret etmeden haklarını gözeterek)
B) Ailenize isyan
Kesinlikle “A “seçeneği…
Anladığım kadarıyla babanız :
*Allah’ın senin üzerindeki haklarıyla , kendilerinin senin üzerindeki haklarını karıştırıyorlar .
*Dünyanın bir tiyatro sahnesi olduğunu sizin de onun rol arkadaşı olduğunuzu unutuyorlar .
*Kendilerinin evlatla imtihana tabi tutulduğunun farkında bile değiller .
*Kendilerini çok çok merhametli görüyorlar .
Babacığım başımı açtığımda ikimizde günah işleriz. Ne ben sizin yerinize yanmak isterim , ne de siz benim yerime yanmak istersiniz desem bile filmin dünyalık kısmını izleyip ;
Günahın bana kızım! Yarın ahirette ; “Allahım vereceksen cezayı bana ver “derim diyorlar…
-Anneniz mi?
Tuğba hanım : evet . Gece namaz kılıyorum , namazıma karışıyor . “Sofu mu olmak istiyorsun kızım? diyor .
Anneniz Kur’an okur mu ?
Tuğba hanım : okur ama sadece Arapçasını…
-“Bir de Türkçesine baksalar iş bitecek! Ama maalesef ne Türkçesini okurlar ne de merak ederler. Demezler ki , acaba Allah’ın , bana olan hangi tavsiyesini okudum ?”
Belki de farkında değilsin ama sen Allah’ın sana olan ilgisini suistimal ediyorsun ve kıldığın namaz ve okuduğun Kur’anla da ibadetine sığınarak kendini kandırıyorsun.
Hacca gidip de namaz kılmayan ya da oruç tutan ve Cuma’ya gidip de toto-loto kumarı oynayan birçok insan var …Şimdi bunlar diyebilir mi ?
Namaz kılmıyorum ama Hacca gittim . Allah beni sever , kumar oynadığıma bakmayın ben oruç tutuyorum , Cuma’ya da gidiyorum , haliyle Allah beni sever!.
“””Ey Muhammed , Feyzullah’a de ki , “”””olarak algılayınca elimdeki Kur’ an ‘ın hemen arkasında Allah varmış gibi varlığını hissederek okumaya başladım. Çok sonraları öğrendiğim Peygamberimizin bir sözü aklıma gelmişken söyleyeyim .
“Kim Allah ile konuşmak istiyorsa , Kur’an okusun.”