Bir tablo bütün hayatınızı değiştirecek deseler hangimiz inanırız ki bu duruma! İşte Raif Efendi'nin bütün hayatı rastgele karşısına çıkan bir tabloyla değişti. İlk başlarda okurken hayat ne kadar ilginç, tesadüflerle dolu bir yer diyorsunuz. Kim bilebilir ki bir gün bir sergide gördüğün tabloyla aranda anlatılamaz bir bağ olacağını ve o tabloyla bütün hayatının değişeceğini. Hatta o tablodaki kadına aşık olacağını.. Aşkı, sevgiyi çok güzel betimleyen, her kısımda Raif Efendi'nin aşkından bir kez daha emin olduğunuz bir kitap olmuş. Özellikle kitaptaki bir söz o kadar güzel anlatıyor ki bu aşkı: "Sen beni inandırdın. Seni seviyorum... Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum... Seni istiyorum..."
Peki ya sonu... Bence okuyan herkesi şoka sokmuştur. Şahsen ben son sayfaları okurken bütün duyguları bir arada yaşadım. Üzüntü, hayal kırıklığı, kızgınlık... Yıllardır kafanızda kurduğunuz ihtimallerle yaşamış ve bir anda bütün gerçeklerle yüzleşiyorsunuz. Hem de asla tahmin etmediğiniz, aklınıza bile gelmeyen gerçeklerle. Ben Raif Efendi'nin yerinde olmayı kesinlikle istemezdim. Çünkü o kadar çaresiz, o kadar acı verici bir durum ki artık ne yaparsanız yapın bir şeyleri değiştiremiyorsunuz. Ama insan düşünmeden de duramıyor işte. Acaba Raif Efendi bunları en başında bilse ne olurdu? Nasıl bir hayatları olurdu? Nasıl bir aile olurlardı?