Ortada hiç neden yokken, içimde bir bayram neşesi duydum. İşe de dört elle sarıldım. Ama sonra ne oldu? Etrafa bakındım; her şey eskisi gibi renksiz, kasvetliydi. Hep aynı mürekkep lekeleri, masalar, kâğıtlar, ben de neysem oydum, zerrece değişmemiştim sanki?.. Nereden aklıma esmişti bunlar? Belki de güneşli, masmavi gök neden oldu. Hele avluya bakan pencerelerin altından gelen çeşit çeşit burun törpüsüne rağmen güzel kokulardan söz edişime ne demeli? Ahmaklıktan başka bir şey değil! İnsanların bazen garip duygular arasında saçmaladığı oluyor. Nedeni de, hep aptalca bir yürek taşkınlığı... Eve dönüşüm için "yürüdüm" yerine, "sürüklendim" demek daha doğru olur.