Kübra

Reklam
Bakışlarımızı birbirimizden ayırmadan, ikimiz de gözyaşlarının eşiğinde, sıkıca sarılıp yatarken gözümüzün önünde canlandırdığımız bu gelecek hiç de hüzünlü değildi. Şimdiki ânı öylesine yoğun ve dokunaklı kılıyordu ki, onu geçmişte bir zaman gibi yaşıyorduk. Birbirimizden uzak düşmüş halimizin tahayyülünü olağanüstü bir zevkle paylaşıyorduk.
Sayfa 27
Çöl
Çöl burada başlıyor işte. Sosyal çöl, kültürel çöl. Devrim günlerinin ve kaçışın heyecanı yerini sessizliğe, boşluğa, önemli bir şeye hatta belki de tarihe tanıklık ettiğimiz duygusuna kapıldığımız günlere duyduğumuz özleme, memleket özlemine, aile ve arkadaş özlemine bırakıyor. Buraya gelirken bir şeyler bekliyorduk. Beklediğimiz neydi bilmiyorduk ama kesinlikle bu değildi: Bu kasvetli işgünleri, bu sessiz akşamlar, bu değişime kapalı, sürprizsiz, umutsuz, donuk hayat. Maddi olarak eskisinden biraz daha iyi yaşıyoruz. Bir yerine iki odamız var. Yeterince kömürümüz ve yiyeceğimiz var. Yine de kaybettiklerimize göre çok ağır bir bedel.
Sayfa 33

Reader Follow Recommendations

See All
Yersiz Yurtsuz İnsanlar
Ülkemi terk etmeseydim nasıl bir hayatım olurdu? Daha zor, daha yoksul sanırım ama daha az yalnız, daha az parçalanmış, mutlu belki de.
Sayfa 31
Hafıza
... bir halka olan aidiyetimi kesin olarak kaybettim.
Sayfa 28
Reklam
Reklam
641 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.