Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
48 syf.
·
Puan vermedi
Madame de prie adında kraliçenin ülkesine verdiği zarardan dolayı kral tarafından sürgüne gönderilmesinden sonra çevresindeki herkesi kaybetmenin kendisinde yarattığı olumsuz etkiyi konu alır. Bu tip kişilerin çevresindeki insanları alınca kendilerini kapana kısılmış gibi hissederler. Madame de kendini yalnız hissedip ruhsal bir çöküş yaşıyor. Mal varlığı ile insanları etrafına toplayıp kendince yalnızlığını gidermeye çalışıyor. Hatta bu çaba sonucunda kendini küçük düşürdüğü için farklı bir plan düşünüyor. Bi balo düzenleyip intihar edeceği tarihi, sanki o gün vefat edecekmiş gibi insanlara duyurur. Böylece insanlar ölüm tarihini bilen madame’ ı yıllarca konuşacak düşüncesiyle intihar etmeye karar veriyor. ölürken bile egosunu düşünen madame Ölümünün unutulmaz olmasını ve isminin sürekli anılmasını istiyor . Fakat düşündüğü gibi olmuyor .Ölümü kimsede bir etki yaratmıyor. Beni etkileyen kısım başkaları tarafından onaylanmak uğruna , güzellik ve kontrol uğruna ölümün bir kurtuluş olarak görülmesiydi
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,2bin okunma
Ben onun küçük piyesinde Yüce Kral'ı oynuyorum.
Sayfa 44 - CardanKitabı okuyor
Reklam
228 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Işığın O Kör Edici Yokluğu, Tazmamart'ı anlatıyor.
Ben Jalloun'un romanı, 1971'deki Kral Hassan II'nin Fas hükümetine karşı girişilen darbe girişiminin ardından Tazmamart'ın cehennem gibi hapishanesinde 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Aziz Binebine'in hikayesine dayanıyor. Roman kurgusal olsa da, Tazmamart'ın yeraltı hapishanesi ve oradaki yaşam koşulları (şu anda yıkılmış durumda) gerçek. Kitap, Salim adlı bir karakterin hikayesini incelemektedir; o da diğer darbe girişimi katılımcıları gibi, bu korkunç yere gönderilmiştir. "Evleri" çok küçük bir yeraltı hücresidir, hatta oturmak gibi sıradan bir şey bile hücredekiler için imkansızdır. Hamam böcekleri ve akrepler, sürekli karanlıkta onlarla birlikte hücrelerin diğer sakinleridir. Yiyecekler, mahkumları ancak zorlukla hayatta tutmaktadır. Birçok mahkum, zor dönemlerini atlatmak için Allah'a ve Kuran'a sığınırken, Salim bedeninin fiziksel yönünü umursamayı bırakmış , derinlemesine içe dönük bir hal almıştır, çünkü "hatırlamak ölmek demektir". Işığın O Kör Edici Yokluğu, gerçekten deneyimlemeniz gereken kitaplardan birisi. İnsan umutsuzluğuna düşük bir tahammülünüz varsa veya mutlu bir şeyler arıyorsanız, bu kitabı unutun. Birçok noktada (ve birçok düzeyde) okuması zor olan bu kitap, gücün sıklıkla eşlik eden zalimliğini göz önünde bulundurmama neden oldu. Aynı zamanda, bazı durumlarda Cehennem'in zaten dünyada var olduğunu hatırlamamı sağladı.
Işığın O Kör Edici Yokluğu
Işığın O Kör Edici Yokluğu
Işığın O Kör Edici Yokluğu
Işığın O Kör Edici YokluğuTahar Ben Jelloun · Sia Kitap · 2020397 okunma
Film Önerisi (alıntı değildir)
Aslan Kral Ateşböceklerinin Mezarı Arabalar Avatar Ailem Robotlara Karşı Alice Harikalar Diyarında Aquaman Açlık Oyunları
Ben zalimler çağında yaşayan bir alçaktım. Tanrıların korkak haline getirdiği bir alçak. Alçakların en acınacak olanı, en tiksinti vereni. Yüreğini dalkavukluk, aklını düşmanlıkla besleyen sinsi bir saray yazmanı. Gerçek efendileri olan Gökyüzünün Fırtına Tanrısı Teşup ile karısı Güneş Tanrıçası Hepat'ın ve Tanrıçamız Kupaba'nın
Eğer iyi olanı yapmak bilmek kadar kolay olsaydı, küçük kiliseler katedrallere, yoksulların kulübeleri de kral saraylarına dönerdi. Kendi nasihatlerini dinleyen kişi ancak bir rahip olabilir. Yirmi kişiye birden ne yapması gerektiğini ögretebilirim, ama o yirmi kişiden biri olmaya gelince iş değişir.
Reklam
"O zaman sen de kendi kendini yargılayacaksın,” dedi kral. “Bu çok zor bir iştir. Kişinin kendisini yargılaması, baş­kasını yargılamasından çok daha zordur. Eğer kendini doğ­ru bir biçimde yargılamayı başarırsan, gerçek bir bilgesin demektir.”
250 syf.
10/10 puan verdi
Büyülü Orman
Büyülü Orman
Ruth Sanderson
Ruth Sanderson
Merhaba arkadaşlar #büyülüorman ile tanışmaya var mısınız? Topraklarında envayi çeşit meyve bahçeleri ,geniş çayırları ve zengin tarlalarla kaplı olan kuşların şarkı söylediği ormanları,geyikler, ceylanlar,sülünler ve tavşanlarla dolu olan bir ülke varmış ve bu ülkenin Kralı #bilge ve #adil , Kraliçeside herkes tarafından sevilirmişim. Kraliçe üçüncü oğlunu dünyaya getirirken vefat edince krallığın üstüne kara bir bulut çökmüş.Kral,kraliçesi için yasa boğulmuş ve oğullarını çok sevmesine rağmen artık hayatından neşe alamaz olmuş Kraliçenin ölümünden sonra artık her yıl krallığa biraz daha az yağmur yağmış,mahsülüler seyrekleşmiş,meyveleri solucanlar basmış,hayvanlar zayıflayıp ve güçsüzleşmiş.En sonunda ülke korkunç bir kulaklıkla başbaşa kalmış Halk açlığın eşiğine geldiğinde kral tüm umudunu kaybetmiş. Kral,bir gün tum oğullarını yanına çağır.”Bir efsaneye göre eğer asil bir kan ve kutsal bir dilek taşıyan bir kraliyet erkeği Dünyanın Kalbi ni bulabilirse dileği gerçek olur ve bu korkunç kuraklıkta sona erer”diye söyler. Kralın üç oğluda bu efsaneyi daha önceden duymuştur.Üç oğlundan sadece en küçük olan oğlu bu efsaneyi gerçekleştirmek için gidebileceğini söyler. Kucuk kardeş,abilerine kendini kanıtlamak için herhangi bir avcılık marifeti olmamasına rağmen bu görevi üstlenir Kralın küçük oğlu Galen,Dünyanın Kalbi ni bulabildi mi? Kral bu kutsal görevi yerine getirene hangi vaatte bulunur? Cevaplar eserde #okuyun #öğrenin arkadaşlar @foliantyayinevi #ruthsanderson #okuyanteraziokuyor #okuyanterazi
Büyülü Orman
Büyülü OrmanRuth Sanderson · Selen Yayınevi · 20183 okunma
Bütün tarihçiler, devletlerin ve halkların dışsal eylemlerinin, aralarında anlaşmazlık çıktığı zaman bu anlaşmazlığın kendini savaş olarak gösterdiği ve savaştaki başarının küçük ya da büyük olmasının, devletlerin ve halkların siyasi gücünü arttırdığı ya da azalttığı konusunda hemfikirdirler. Başka bir imparatorla ya da kralla anlaşmazlığa düşen herhangi bir kral ya da imparatorun ordu toplaması, düşman ordusuyla savaşması, zafer kazanması, iki, üç, on bin kişi öldürmesi ve sonuçta bir devlete, birkaç milyonluk tüm halkına boyun eğdirmesi hakkındaki tarihi hikayeler ne kadar garip olursa olsun, halkın toplam gücünün yüzde biri kadar güçlü bir ordunun yenilgisinin, halkı boyun eğmek zorunda bırakması ne kadar anlaşılmaz olursa olsun, tarihin bütün gerçekleri (bildiğimiz kadarıyla) bir halkın ordusunun başka bir halkın ordusu karşısında küçük ya da büyük bir başarı kazanmasının, halkın gücünün artmasının ya da azalmasının nedeni, ya da en azından önemli bir belirtisi olduğunun doğruluğunu onaylar Ordu zafer kazanır ve savaşı kazanan halkın hakları, yenilen halkın zararlı olacak şekilde hemen artar. Ordu yenilgiye uğrar ve halk, yenilginin derecesi oranında haklarından mahrum kalır, ordusu mutlak bir yenilgiye uğramışsa tamamen boyun eğer. Eski zamanlardan günümüze kadar (tarihin bize gösterdiğine göre) böyle olagelmiştir Napolyon'un bütün savaşları bu kuralı doğrular.
Sayfa 619Kitabı okudu
Dünya başka gezegenlere benzemez! Orada 111 kral(zenci kralları da sayarsak) 7000 coğrafyacı 900.000 iş adamı 7.500.000 sarhoş 301 milyon kendini beğenmiş yani aşağı yukarı 2 milyar büyük yaşamaktadır
Reklam
"Madem öyle sen de kendini yargılarsın," diye yanıt verdi kral. "Ama bu en zor iştir bilesin. Başkasını yargılamaktan çok daha güçtür kendini yargılamak."
Sayfa 54 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Örümcek Ağı
Hıristiyan kıssalarının birinde bir örümceğin, Meryem ile Yu_ suf, Kral Herod'un adamlarından kaçarken, bebek İsa'yı nasıl sak_ ladığı anlatılır: Yusuf, iki yaşından küçük tüm erkek çocukların öl_ dürülmesini emreden Herod'dan kaçarlarken, dağların tepesinde Meryem'in dinlenebileceği bir mağara bulur. Roma ordusu yakınlar_ dadır ve etrafı aramaya başlarlar. Fakat İsa'nın içinde uyuduğu mağaranın girişinde sık bir örümcek ağı görünce, ağın günlerdir bozul_ madan orada bulunduğunu düşünüp geçip giderler.
:D
"Babanın kaç muhafızı var?" "Burada, Kral Toprakları'nda mı? Elli." "Onu kimsenin öldürmesine izin vermezsiniz değil mi?" "Bu konuda hiç endişe etmeyin küçük leydim. Lord Eddard'ı gece gündüz kolluyoruz. Ona kimse zarar veremez." "Lannisterlar'ın elliden fazla adarnı var," dedi Arya. "Evet bu doğru ama bir kuzeyli kılıç, on güneyli kılıç eder. Siz rahat rahat uyuyabilirsiniz." "Ya bir sihirbaz onu öldürsün diye gönderildiyse?" "O durumda," dedi Daemond uzun kılıcını çekerek, "sihirbazlar da diğer insanlar gibi başını kestiğinde ölüyor."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.