Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KÜL-Cem Adrian
"Ne kadar büyükse aşk o kadar büyük acısı, o kadar büyük bedeli."
Âşık ve Aşk
Dil o ki hakkı söyleye, Kul o ki hakkı bildire, Âşık o ki Hakk'a çağıra, Aşk o ki Hakk'a götüre!
Şair’ül İslam Yunus Kokan
Şair’ül İslam Yunus Kokan
Reklam
Harâba kul olduk bezm-i elemde Abat olsak da bir, olmasak da bir! Düştük çare nedir dâma âlemde Azat olsak da bir, olmasak da bir! Aşk oduna yanmış ciğer-kebabız Hicr ile giryânız, dide pür-abız Yapılmış, yıkılmış, hane-harabız Bünyat olsak da bir, olmasak da bir! Bir Şirin elinden aşk meyin içtik Hak ile batılı farkedip seçtik Varlık dağlarını deldik de geçtik Ferhat olsak da bir, olmasak da bir! Ey Dertli âlemde biz şah-ı diliz Hak'tan hakikatten âgâh-ı diliz Tarik-i esrâra ervah-ı diliz İrşat olsak da bir, olmasak da bir!
Allah Teâlâ Sevgisinin Alâmetleri:
1- Allah Teâlâ’yı seven, ölümden korkmaz. Onun geleceğini misâfir bekler gibi bekler. Çünkü sevenin sevgilisine kavuşması ancak ölüm ile mümkündür 2- Allah Teâlâ’yı seven kul, dünyadan sevdiği şeyleri severken, Allah Teâlâ’nın da onları sevdiğini bildiği için sever. Sevdiklerini de onun yolunda harcar. 3- Allah Teâlâ’yı seven kul, gece-gündüz
Ben Kimim?
youtu.be/_YvFOYwgu2A?fea... Ben Kimim? Arafta kalan zavallı bir kul... Bir oyuncak... İçinde kin, nefret fişekleri barındıran silah... Namluya sürülmüş mermi... Kar altında kor ateş...
YAKAMOZ& PAPATYA
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti. Kendine başta inanmadı, kendine inanamadı. Nasıl olur da bir insan sürekli onunla gelebilir, düşüncelerinin tek hakimi olabilir? Bazen tebessüm, bazen gözyaşı sebebi olabilirdi. Sığdıramadı hiçbir yerine kendini, kaçtı durdu hislerinden, bastırmaya çalıştı onları. Sonra içine sığmayan duygular onu ele geçirdi. Uyusa rüyasında, uyansa fikrinde oydu. Şıktı, sadeydi. Sevdiği güldüğünde, kirpikleri parlar, gamzeleri şarkı söylerdi. Ah, bide gözleri vardı, o masumiyetin temsili gözleri. Ne giyse yakışırdı, beyaz sarı, tıpkı papatya gibiydi. Pek rahat sevmez, girdiği yere neşe verirdi. Bir kere yüzü düşse, Yakamoz un içini yakardı. Çoktan kül olmuş o papatyasız kalbi, bir kere gelse, baharı da getirecekti, ama o hiç gelmedi.
Özgür Vural
Özgür Vural
Reklam
❀•• Duy şikayet etmede her an bu ney, Anlatır hep ayrılıklardan bu ney. Der ki feryadım kamışlıktan gelir, Duysa her kim, gözlerinden kan gelir.
Tasavvuf yolcusunun sırayla geçtiği talip, mürid, sâlik ve vâsıl makamlarında erdiği sekiz farklı sevgi kademesinden de söz edilmektedir: * Sevme hâli nedeniyle kalbin özlem duymasını ifade eden meveddet, * Salike gözyaşlarını dökmesine neden olan sevdayı ifade eden hevâ, * Sevgilinin sevmesi ile serbest oluş ve dostluğu ifade eden hillet, * Kötü huylardan arınıp sevgiliye layık olma ve yaklaşmayı ifade eden muhabbet, * Sevginin ateşi ile kalbin yanıp parçalanmasını ifade eden sağaf, * Sevdalının kul, köle olmuşçasına çılgınca sevme hâlini ifade eden hüyam, * Dost ve yârin güzelliğiyle, sevgi şarabının kana kana içilmesini ifade eden valeh, * Aşkın değil sadece maşukun olması ve var olan her şeyin O’ndan ibaret olmasını ifade eden aşk makamı.
Ve tabiiki İçinde aşk denilen şey Çoktan ölüp kül olmuştu
İstanbul
ressamın renk renk yaptığı gizemli bir tablosun sen, İstanbul, manayı da, maddeyi de, nuru da, zulmeti de ara hep onda bul kara sevdalı aşık olur senin sen gibi güzellerini gören her kul. Cemal Süreya aşk, Orhan Veli avarelik şiirleri yazar sende İstanbul Yahya Kemal', Namık Kemal'i, Nabi ve Nef'iyi hep orada bul. Güzellerin elif endamında bir uzun servidir, ey güzel İstanbul. dostlarla in, boğaziçine bebekte bir bardak çayla mutluluğu bul. gözüm kapalı bir yari bir de seni hayal ediyorum ey istanbul Çınaraltında dostlarımla edebiyat üzerine sohbet ediyoruz İstanbul. b Boğaziçinle o kadar değerlisin, pahanı ölçemez ne ne para ne de pul. bir yiğit senin uğruna bir çağ açıp bir bir çağ kapatıyor ey İstanbul . erişilmez bir yar gibisin, sana kavuşmayı hayal eder bu divane kul. KK
Reklam
Bir bakışta değişir mi dünya? Küreklenen yüzlerce kül rengi yara.. Kanadı ıslak, gözleri buğulu, Sevmek yaş dolu ama, sevilmemek neyin yolu? Marifet yalnız kalıp ölmemeyi bilmekse, Bir celsede boşarım umudu..! Aşk dedi, elin kan toplamaz dedi.. Tebeşir izleri kaldırımların feri gibi acemi, Bir çift söz yeter, bir bakışlık canına ama, Sessizce bekle gökyüzünün silinişini, Çökecek şimdi sis, sen gülümsemeyi öğrenince.. Aldanmayacaksın, karasuların rengini, Elindeki mum erir, eritir içindeki yangınları, Değiştir yine dünyamı, değiştir elindeki bitmeden! İbrahim ÇEKİN
Böyle Buyurdu Âşık
İçmiş isen âşk mêyinden, Deryâ da bir, deniz de bir, göl de bir.. Okuduysan Hakk'tan gelen kelâmı, Yazan da bir, kalem de bir, el de bir... 🌹Kul Hüseyn 🌹
İŞTE BUNUN ADINA SEVDA
Ummadığım bir anda, Kabul olan duamın adına. Bilmem, bilemem heyecanlandım ben, Ah aşk can bulunca, Titredim, titredim, sarsıldım ben. Rüyalarım bir değişik, Sanki bir mesaj verir bana.
Seni de vururlar bir gün ey Acı Uçuşup durduğun kanatlarından Sazın, sözün, türkülerin tükenir Ellerin koynunda kalakalırsın Şakaklarına kar yağıyor bilesin ey Acı Gül açan yüzlerimizde Göğeriyor rengin senin de
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.