Güneşli güzel günler...
❝ Sinan ne çok öperdi ayaklarını. Öper ve bağrına bastırırdı. Yaa oğulcuğum, şimdi seni ne çok özlemiştir. Ben ikinizi ne çok özledim. Mutlu ve kurtulduğumuz, ezilenlerin kurtulduğu günleri de özledim. Kulun kula kulluk etmediği günleri. Biz görecek miyiz onu bilemem. Devrime can borcumuz var elbette ama onun için bir gün daha fazla yaşamak görev ve isteğini de hiç unutmadan yürüyeceğiz yolumuzda. Biz göremesek de sizler göreceksiniz yavrum. "Güneşli, güzel günleri" sizler göreceksiniz. ❞
İslâm'ın dışında kalan diğer insani düzenlere gelince onlar İslâm'ın öngördüğü "dünya düzeni"nden tamamen farklıdırlar. Örneğin İslâmî dünya düzeninde tek Allah'a kul olma öğretisi temel iken, onların hepsi kula kulluk esasına dayanır. Çünkü onlar, insan hayatını düzenleyen ilke ve yöntemleri Allah'tan değil, insandan alırlar. Hâlbuki insan hayatının her safhasını düzenleme, sadece Allah'a özgü olan ulûhiyetin özelliklerindendir. Zira hangi insan, kendisi gibi diğer insanları sevk ve idare etmek için kendi isteği doğrultusunda yasal düzenlemelerde bulunursa, böyle bir kimse kemal ve eylem açısından düpedüz ulûhiyet iddiasında bulunmuş demektir. Bu iddiasını ister sözleri ile ifade etsin isterse etmesin, fark etmez, sonuç aynıdır. Öte yandan kim de böyle bir iddiaya kalkışan kimsenin ileri sürdüğü tezleri, koyduğu yasaları benimserse, böyle bir hakkı kullanma imkânını ona tanırsa o da söz konusu kimseyi tanrılaştırmış, onun böyle bir şeye yeltenmesini meşrulaştırmış olur. Yapılan eyleme ister böyle bir ad konulsun isterse konulmasın, önemli değil. Önemli olan işlenen fiilin niteliğidir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Ben ikinizi ne çok özledim. Mutlu ve kurtulduğu­muz, ezilenlerin kurtulduğu günleri de özledim. Kulun kula kul­luk etmediği günleri. Biz görecek miyiz onu bilemem. Devrime can borcumuz var elbette ama onun için bir gün daha fazla yaşamak görev ve isteğini de hiç unutmadan yürüyeceğiz yolumuzda. Biz göremesek de sizler göreceksiniz yavrum. "Güneşli, güzel günleri" sizler göreceksiniz.
Sayfa 58 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Duha Sûresi
Ved duhâ: “Kuşluk vaktine (günün aydınlığına) and olsun!” Vel leyli izâ secâ: “Sakinliği çöktüğünde geceye (yemin olsun ki).” Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ: “Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı.” Ve lel âhıratu hayrun leke minel ûlâ: “(Ama bilesin ki) Ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır.” Ve le sevfe yu’tîke rabbuke fe terdâ: “Rabbin sana mutlaka verecek ve sen razı olacaksın (rabbin seni razı edecek).” Bizi kendisine küstüğün, darıldığın kullarından eyleme ya rabbi! Kendisine unutulmuş muamelesi yaptığın kullarından eyleme ya rabbi! Ahiretin, dünyadan daha hayırlı olduğuna iman edenlerden eyle ya rabbi! Bizi; ahireti dünyaya tercih edenlerden eyle ya rabbi! Kendisine verip razı ettiğin kullarından eyle ya rabbi!
Mutlu ve kurtulduğumuz, ezilenlerin kurtulduğu günleri de özledim. Kulun kula kulluk etmediği günleri. Biz görecek miyiz onu bilemem. Devrime can borcumuz var elbette ama onun için bir gün daha fazla yaşamak görev ve isteğini de hiç unutmadan yürüyeceğiz yolumuzda. Biz göremesek de sizler göreceksiniz yavrum. “Güneşli, güzel günleri” sizler göreceksiniz.
Biz görecek miyiz onu bilemem..
Mutlu ve kurtulduğumuz , ezilenlerin kurtulduğu günleri de özledim. Kulun kula kulluk etmediği günleri.
Sayfa 58 - AYRINTI YAYINLARIKitabı okudu
Reklam