SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir: "...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Düğünler aslında evrim mekanizması olabilir he
Müthiş bir şey fark ettim. Abartılı düğünler, damadın zaten ev kurarken bir sürü borca girmeyecekmiş gibi bir de gelinin kuzeninin kuaför parasına kadar ödemesi, gelinlik damatlık fiyatları, "Niye apar topar evleniyorlar yoksa kız hamile mi" lafı çıkmasın diye ertelenen düğünler... Bize saçma ve gereksiz gelen her şey aslında müthiş bir seçilim mekanizması. Düşünsenize normal insanlar sevdiği biriyle birlikte bir hayat kurmaya odaklanıyor ve böyle şeylere girmiyorlar, bu yüzden rahatça aile kurabiliyorlar ve çocuk yapıp onları kendi değerlerine göre yetiştirebiliyorlar. Ama hayat felsefesi el alemi memnun etmek olan, sevgi güven gibi değerler dururken para ve gösterişi tercih edenler yazının başında saydığım saçmalıklar yüzünden evlenirken bir sürü sıkıntı yaşıyor. Evlilik normal insanlara güzel gelirken bunlara korkutucu geliyor. Haliyle üremeleri ve değerlerini aşıladıkları çocukları toplumun parçası haline getirmeleri de zorlaşıyor. Bu durum eğitim ve kültür seviyesi düşük ailelerin daha fazla çocuk yapmasını dengeliyor ve toplumun seviyesini koruyor olabilir. Alın size biyolojisiz evrim, çok hoşuma gitti bu teori 😅
Reklam
64 syf.
·
Not rated
Bu inceleme, Ateizm felsefesi için başlangıç niteliğinde ve genel olarak Ateizme yöneltilen soruları açıklayan temel bir kitaptaki bölümlerin özetlerinden oluşacak. ( Başlamadan önce yazma becerisine sahip olmadığımı ve bu zamana kadar bu durumu değiştirmek için pek bir çabaya da girmediğimi belirtmek isterim. Yâni beklentinizin oldukça altında
Hızlandırılmış Ateizm Dersleri
Hızlandırılmış Ateizm DersleriAntonio Lopez Campillo · Versus Yayınları · 200863 okunma
206 syf.
·
Not rated
·
Read in 26 hours
Dile kültür açısından bakacak olursak ortaya çıkan genel görünüş şudur: Dil, kültürü hem kurar hem geliştirir: genellikle toplumsallaşmayı da toplumsallaşmayla birlikte tarihsel sürekliliği de sağlamakla insan varlığını eksiksizce olanaklı kılar dil. Ortak bir dil konuşanlara özgü bir topluluğun üyesi olan insan, belli bir kültürün de üyesi durumundadır." (S: 19) Başlarken
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür alanlarının dil, eğitim, ahlak, tarih felsefesi... gibi en önemlilerine ilişkin bu yazılardan: "Dil, Kültür ve Eğitim", "Türk Dilinin Felfesi", "Marcel'de Ben-Sen Bağı" ve "Ahlakın Bilimce Temellendirilmesi Sorunu", yıllar önce yurtdışına yayımlanmıştı. Hala koruduğu önemi, geliştirdiği yanıt denemeleri kadar, sorduğu soruların da özgünlüğünde yatan bu kitabı,
Nermi Uygur
Nermi Uygur
'un kaleminden "Dil gelişiminin gerekli kıldığı dokunuşlar": çok ufak bir-iki sözcük ve yazım "yenileme"si dışında, "el değmeden" sunuyor, okura.. Keyıfle okuyun
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür KuramıNermi Uygur · Yapı Kredi Yayınları · 201825 okunma
88 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 hours
“İnsan aydınlandığında eve döner.” Patanjali'nin kısa, keskin ve özlü sutralarının her biri, bilgeliği için sökülmesi gereken iplikteki küçük bir düğüm gibidir. Kitap, çevirmenin felsefi metinleri çevirirken, özellikle de onları tamamen farklı bir kültür için gelen bir izleyici kitlesine açık ve doğru hale getirmeye çalıştığınızda karşılaşılan birçok zorluğu anlatan uzun bir girişiyle başlıyor. Sutra'nın felsefi ve ahlaki yönü ile Budist İlkeleri ve Zen felsefesi arasında oldukça fazla örtüşme bulmak beni şaşırtmadı: sistemler, aynı olmasalar da, açıkça çok benzer çizgilerde ilerliyor. Modern dünyada hepimizin bildiği gibi, yoga günümüzde çok popüler. Yogaya- fiziksel egzersiz olarak ve egzersiz rejiminin altında yatan felsefe açısından- saygı duyuyorum. Yoga hakkında pek bir şey bilmediğim için, disiplin için temel olan egzersizler dizisinin insan bedenindeki ruhsal güç merkezleriyle bağlantılı olduğu yönünde genel bir kanıya sahibim. Zihnin güçlerini özenle uygulayarak bedenin iştahlarını kontrol edebilme fikri, Yoga'nın en çekici yönlerinden biri olsa gerek. Aslında Yoga hakkında hâlâ öğrenecek çok şeyim olmasına rağmen Patanjali'nin kitabını okumanın iyi bir başlangıç ​​olduğunu fark ettim.
Patanjali - Ne Olduğunu Anlamak İstiyorsan Ne Olmadığına Bak
Patanjali - Ne Olduğunu Anlamak İstiyorsan Ne Olmadığına BakSerra Sagra · Destek Yayınları · 2022644 okunma
Osmanlı toplumu teknolojiye açık bir toplumdu. Türkiye’nin o günden bugüne Batı dünyasında iltifat etmediği kalıp, kültürel hayattır. Binaenaleyh, Türkiye o safhayı geçmiştir. O kültür dediğimiz de, Kant’ın kültür felsefesi, Beethoven musikisi falan değil; şu kadarını söyleyelim, o safha da geçilecek; orada da artık zamana uyulmuştur.
Reklam
Üniversitelerin oluşumu:
On birinci yüzyıla dek entelektüel yaşam "manastı­ra ait" okullada sınırlıdır. Buralardaki sessizlik kültürü edebiyat pratiğinin taşıyıcısı olmuştur. On ikinci yüzyılın özgür kent devrimi bir başka tür eğitim sisteminin zaferi­ni yüceltmiştir. Bu, "papaz" ya da "piskopos" okullarıdır ve bunların yapısı şehir ve katedral merkezleridir. Artık manastırın itaat kuralının bağlamadığı "ruhban"ların yeni sınıfiarına açık olan bu "katedral okulları" dil sanatlarıyla ilgilenme riskini göze alırlar. Önce dilbilgisi (Orleans, Chartres), ardından "diyalektik." Şehirleşen kültür zaman içinde yaygınlaşırken "mektepli" (scolasticus) figürü, ar­dından da "öğretmen, usta" figürü, dinleyici kitlesi toplar ve onların dikkatini çeker. Sonuçta, bütün Hıristiyanlığın sürgün toprağı (terra alinea) olan Paris, bütün bu kişileri kesin olarak toplarken, Oxford da yavaş yavaş ortaya çı­kar. Bu gruplaşmadan (consortium) üniversite doğar.
1957 Necef doğumludur. Aslen İran’ın Kuzey Eyaletlerinden Mazenderan’a bağlı Larican şehrindendir. Babası ünlü din adamlarından Haşim Amuli’dir. Matematikte lisans, bilgisayar mühendisliğinde yüksek lisans yapan Laricani doktorasını batı felsefesi üzerine yapmış olup aynı zamanda Kant Felsefesi üzerine Tahran Üniversitesinde dersler vermiş, bu
Sayfa 84 - Ali Erdeşir LaricaniKitabı okudu
27 Mayıs Devrimi, Kemalizm'in temel felsefesi ne, devrimci ve ilerici doğrultusuna dönmüştür. 27 Mayıs Devrimi'nin hemen ertesinde, Behçet Kemal Çağlar'ın başkanlığında Atatürkçüler ile eski Halkevciler bir araya geldi ve örgütlenme konusunda anlaştı. Devrimin önderi Cemal Gürsel'in de uygun görmesi üzerine 1960 tarihinde, Türk kültür ve bilim insan larıyla sanatçıları, "Türk Kültür Derneği"ni kurdu. Behçet Kemal ve arkadaşları, Halkevlerinden yetiş- miş kadrolarla ilişki kurarak; Türk Kültür Derne ğini tıpkı Halkevleri benzeri biçimde ülke düzeyinde geliştirmek için çalışmaları yoğunlaştırdı. Türk Kültür Derneği, daha sonra 12 Nisan 1961'de, kamu yararına dernekler arasına alındı. Türk Kültür Derneklerinin çalışmaları kısa zamanda genişleyince ilgili çevrelerde yeni bir Halkevleri arayışı gündeme geldi. Dernek içi çalışmalar gelişince yeni bir tüzük komisyonu kuruldu ve Ceyhun Atuf Kansu'nun başkanlığında hazırlanan yeni tüzükte Türk Kültür Derneği'nin halkevi veya halkodası adı altında şubeler açabileceği benimsendi. Cemal Gürsel ve arkadaşları, doğacak tepkilerden çekindiği için Halkevi adının kullanılmasına karşı çıkıyor; Türk Kültür Derneği'nde toplanan aydınlar ise Halkevleri'nin yeniden canlandırılabil mesi için halkevi ve halkodası adı altında örgütlen- meyi savunuyordu. Yeni tüzük tasarısı, iki kesimin isteklerini uzlaştırıcı biçimde hazırlandı; hem Türk Kültür Derneği adı korundu hem de Halkevleri'nin yeniden açılması benimsendi.
Sayfa 37 - İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE YAYINLARIKitabı okudu
Felsefi kültür, mektebin temel taşıdır. Eflatun akademisinin kapısında "geometri bilmeyen buradan giremez" levhası vardı. XX. asır mektebinin kapısına "felsefesi olmayan milletin mektebi olamaz" cümlesini yazmak gerektir. Milli mektebimiz ne medresedir, ne de çeşitli kozmopolit unsurların karışığı olan bugünkü mekteptir. Müslüman Türkün mektebi, maarif, metafizik ve ahlak prensiplerini Kur'ân'dan alarak Anadolu insanının ruh yapısına serpen ve orada besleyen, insanlığın üç bin yıllık kültür ağacının asrımızdaki yemişlerini toplayacak evrensel bir ruh ve ahlak cihazı olacaktır.
Reklam
Kişi; Vicdan, akıl, özveri, fedakarlık, çalışma, ahlak, karşılıksız hizmet ve disiplinle kalbini nefsinin esaretinden, bencilliğinden kurtarıp tanısal saflıkta arındıracak. Fizik dünya yaşamını evrensel ve çağdaş değerlerle bilgi ve kültür yönünden zenginleştirirken ruhsal bilincini de yükseltecektir.
Klasik Çin felsefesi karşıt iki evrensel ilke tanır: Aydınlı­ ğın adı "Yang", karanlığınki "Yin"dir. Bunlardan biri gücü­nün doruk noktasma ulaştığında, karşıt ilke hemen filizlenir ve coşar. Burada iç çatışkıdan doğan ruhsal bir denkleştirme ilkesinin imgeselleşmiş açıklaması yatar. Bir kültür doruk noktaya ulaştığında, er ya da geç, yıkılma zamanı da gelmiş demektir. Hoşnutsuzluk ve umutsuzluk veren bölünme ol­gusu, beraberinde yeni bir ışık da getirir.
Gelincik
Gelincik resimleriyle bilinen Ressam Hikmet Çetinkaya'ya: "Hep gelincik yapıyorsun, bıkmadın mı?" "Biraz da başka konular çalışsan nasıl olur?" "Kaç yıldır gelincik çalışıyorsun, nasıl yapmaya başladın?" "Size okulda sadece gelincik yapmasını mı öğrettiler?" Bu soruların, sonuna ha ha haaa, hi hi hiiii
134 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 days
Irkımız, dinimiz ,yaşadığımız coğrafya,rengimiz bunların ölümümüze yol açabildiğini biliyor muydunuz? Bazen doğu Türkistan’da bire Türk, Gazze’de müslüman bir çocuk, Ukrayna’da yaşayan biri, Suriye’de doğan bir aile ,Hitler döneminde Almanya’da yaşamış olan Yahudiler... Liste uzadıkça uzar ... İsimler değişir , renkler değişir, dinler değişir,
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197.7k okunma
Batı kültür çevresi dışında bulunan uluslar için, en başta çekici olan, güç kazandıran bir alan olarak tekniktir. Tekniğin kolayca alınabileceği sanılır. Fakat teknik de insanın öteki varlık-koşullarından koparılarak, bir ülkeden alınıp öteki ülkeye sokulamaz. Çünkü tekniği meydana getiren bilim yahut insan, dünya özgürlük, doğa, devlet hakkında bir görüşün meydana gelmesine yardım eden felsefe, tekniğin kök saldığı tarihsellik (gelenek), bir ticaret eşyası gibi Avrupa kültür çevresine girmeye çalışan bir ülkeye nasıl aktarılabilir? Sonra da bu ulusun, aktarılan başarılar alanında, onların yaratıldığı ülkelerde olduğu kadar yaratıcı olabileceği nasıl sanılabilir?
Sayfa 107
1,265 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.