Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
*** İnsanlığın altın çağını arkamızda bırakmadık, bu çağ önümüzde; sosyal düzenin mükemmelleştirilmesinde yatıyor. ***
Sayfa 142 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
*** İnsanoğlu yeni kaderine ancak duygu, bilim ve endüstriyi toplumun gelişimi için bir araya getirebilirse ulaşılabilir. ***
Sayfa 138 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
Reklam
*** Bir adam tekrar çocuk olamaz ancak çocukça davranabilir. Ama çocukların naifliğinde hazzı bulmaz mı ve bu yüzden de bu gerçekliği daha üst seviyede yeniden üretmeye çalışmak zorunda değil midir? ***
Sayfa 125 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
*** Şu da anlaşılmaktadır ki belli sanat türleri, örneğin destan, ait olduğu dünyada değilse artık üretilemez; çünkü sanatsal üretimin başladığı dönemdeki çığır açan klasik yapısı ortadan kalkmıştır. ***
Sayfa 121 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
*** Sanat, insanlık tarihinde maddesel üretimin ve toplumlarımızın gelişiminin tarihsel karakterini anlamamızda rol oynar. ***
Sayfa 120 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
*** Komünist bir toplumda ressamlar yoktur, olsa da diğer aktivistlerinin yanında resimle de ilgilenen insanlar vardır. ***
Sayfa 115 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
Reklam
*** Sanatsal yeteneğin belirli bireylerde özel olarak toplanmış olması ve bu yeteneğin geniş kitlelere baskılanmış olması işbölümünün bir neticesidir. ***
Sayfa 115 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
No komento :D
Dünyaya yeni gelen çocukların, bir anda esen rüzgarlarla kadınların rahimlerine giren atalarının birer reenkarnasyonu olduğu şeklindeki ilkel kuram, erotik Kısrak Tanrıça kültünde de kendine yer bulmuştur.
Say yayınlarıKitabı okuyor
Oyuncu, hiçbir zaman oyunun kendisinden daha büyük olmamalıdır, kuramcı kuramdan daha büyük olmamalıdır, kuram ise dünyanın kendisinden.
Sayfa 153 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
İnsan, insan olmak hususunda bir anlatıya giriştiğinde, irdeleyeceği hep kendisi olacaktır. Bu kendini anlatma, anlatının hem içeriğinde, hem de biçiminde içkindir. Hiçbir özgün kuram ötekinden çıkmaz. Her şey "kendi" nin kuramıdır. Öteki, ancak bir ilişki sürecinde, ötekinde kendini bulmak ve oluşturmak içindir.
Reklam
*** Vazife yükü altındaki ihtiyaç sahibi bir adamın ince zevklere sahip olması mümkün değildir. ***
Sayfa 104 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
*** Özel mülkiyetin ortadan kaldırılması tüm insani duyguların ve yeteneklerin tamamıyla özgür kılınması anlamına gelir ve bu özgürleşme eksiksizdir; çünkü bu duygular ve yetenekler hem öznel hem de nesnel olarak insani hale gelmiştir. ***
Sayfa 103 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
*** Sahip olma duygusu Marx’a göre yeni bir duyguydu ve özel mülkiyet kanunu ve kapitalist üretim şeklinin gelişimi ile doğmuştu. ***
Sayfa 102 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
*** Hristiyan mimarisi abartıyı ve azameti aradı; ancak barbarca bir şatafatın ve sayısız detayın arasında kayboldu. ***
Sayfa 93 - Ayrıntı yayınları, 2015, 1.baskıKitabı okuyor
Felsefe tarihçisinin yazmadan önce sorması gereken sorular
-> Bu meselelerden ilki, ona göre, felsefenin başlangıçları konusun­ da belli bir görüşe sahip olmaktır. O, yani felsefe tarihçisi felsefeyi Aristotales'in de ilk defa olarak açık bir biçimde ortaya koymuş olduğu gi­bi ilk kez 6. yüzyılda İonya şehirlerinden Milet'te ortaya çıkan ve ilk temsilcisi olarak Thales kabul edilen düşünce hareketiyle mi başlatacaktır, yoksa onun kaynağını daha eski bir tarihe, daha başka bir kültüre, örneğin Mısır veya Mezopotamya kültürlerine mi geri götürecektir? -> Brehier'ye göre, ikinci olarak, bir felsefe tarihçisi şu soruya da cevap vermek zorundadır: "Acaba felsefi düşüncenin diğer insani fa­aliyet alanlarına ait tarihlerden ayrı bir tarihin konusu olabilecek öl­çüde bağımsız bir varlığından sözedilebilir mi?" Başka deyişle felsefi düşünceler ayrı bir araştırmaya konu olabilecek ölçüde diğer insani­ kültürel alanlara ait faaliyetlerden, örneğin dinden, sanattan, siyaset­ten bağımsız mıdırlar? -> Brehier üçüncü ve son olarak bir felsefe tarihçisinin şu soruyu da cevaplandırması gerektiği kanaatindedir: "Acaba felsefede bir ev­rimden veya düzenli bir ilerlemeden sözedilebilir mi?" Yoksa felsefi kuram ve düşünceler gelişigüzel ve olası bir tarzda birbirlerini takip mi etmektedirler?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.