"Herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı..." demiş T. Uyar. Arkadaşlar, dostlar, akrabalar, sevgililer... gidiyor tabii. Zaman öğütüyor ilişkileri. Olgun bir beyinle, kalender bir yürek kaldı zannediyorsun geride, oysa gün geliyor anlıyorsun ki gidenlerden birisi sessizce kapatmış gönül kapını. Ve sen ilişkilerini, dostluklarını farkında olmadan yalnızca aklınla yaşamaya başlamışsın. Anlayamadığın ise, aslında bütün değilsin artık, yarım kalmışsın, eksiğe düşmüşsün, kusura bakma ama biraz da kalpsiz olmuşsun.
Öğrencisi olduğum Küçükçekmece İlkokulu'nun bahçesinden atlayarak; haftada mütemadiyen bir kere anlatılan ''Küçükçekmece Tufanı ve Kaybolan Şehir'' efsanesine konu olan göle doğru yürüdük. Mete yine anlatmaya başlamıştı hurafeyi: Yıllar yıllar önce yaşlıca bir dede gölün altındaki şehre gelmiş, kapı kapı gezip bir tas su istemiş, kimse de