Fakir Baykurt'un hasta yatağında yazdığı son romanı Eşekli Kütüphaneci, Ürgüp'te yaşayan ve eşekle kitap taşıyarak köylere kütüphane hizmeti götüren Mustafa Güzelgöz'ün ilham verici yaşam öyküsünü anlatıyor.
Roman, Mustafa Güzelgöz'ün kütüphaneciliğe olan tutkusu ve okuma sevgisini ön plana çıkarıyor. Fakirliğin ve imkânsızlıkların gölgesinde bile pes etmeden, kitapları köylere ulaştırmak için gösterdiği azim ve kararlılık takdire şayan. Eşekli Kütüphaneci, sadece kitapların bilgilendirici ve eğlendirici yönüne değil, aynı zamanda insanları bir araya getiren ve ortak bir dil oluşturan gücüne de değiniyor. Eser, okura eğitimin ve kültürün önemini hatırlatırken, umutsuzluk gibi karanlık duygulara karşı direnmenin ve inancını kaybetmemenin önemini de vurguluyor.
Yazar, yalın ve akıcı diliyle Eşekli Kütüphaneci'yi her yaştan okurun keyifle okuyabileceği bir eser hâline getiriyor. Romanın dili samimi ve içten, tasvirler ise son derece canlı ve etkileyici. Hikâyenin geçtiği yöreye özgü unsurlar da romana ayrı bir renk katıyor. Romanın anlatımında zaman zaman didaktik bir ton hâkim. Baykurt'un toplumsal mesajlarını okura doğrudan aktarma çabası, bazı bölümlerde hikâyenin akıcılığını olumsuz etkiliyor.
Mustafa Güzelgöz, herkesin tanıması gereken bir isim. Ki bazı derslerimde videolarını izletip kendisini tanıttığım çok olmuştur. Kitap da başta kitapseverler ve eğitimciler olmak üzere herkese hitap eden önemli bir okuma deneyimi sunuyor.
Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun!