Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Komünist ülkelerde yetişen insanların, hükümetin kendileriyle ilgilenmelerini beklediğinden kendi başlarının çaresine bakamadıkları söylenir. Bu söylem, Kuzey Kore'de yaşanan kıtlığın kurbanlarının çoğu için geçerli değildir. İnsanlar öylece gitmediler ölüme. Yiyecek dağıtım sistemi çökünce karınlarını doyurmak için yaratıcılıklarının en derinlerine kadar inmeye mecbur kaldılar." #kıskanılacakbirşeyyok #barbarademick
İnsanlar kendilerine daha yakın yerlerde olup biten şeyleri daha çok önemsiyorlardı. Güney Kore, Kuzey Kore yüzünden endişeleniyordu. Londra'daki insanlar Londra'daki ev fiyatları yüzünden endişeleniyordu. Eğer biri yağmur ormanında çıplak yürüyorsa, o yağmur ormanı kendi bahçelerine yakın olmadığı müddetçe adamın çıplak olmasını umursamıyorlardı. Kendi güneş sistemlerinin ötesinde olanlarla ilgilenmedikleri gibi, Dünya'yla ilgisi yoksa sistemin içindekilerle de çok az ilgileniyorlardı. (Kabul etmek gerekir ki güneş sistemlerinde pek bir şey olduğu da yoktu. İnsanların kibri bundan kaynaklanıyordu belki de. Rekabet eksikliğinden.) Çoğunlukla insanlar sadece kendi ülkelerinde, ülkelerinin de tercihen kendilerine yakın bölgelerinde olanları bilmek istiyorlardı, yani haber ne kadar yerelse o kadar iyiydi.
Reklam
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Pek çok ilginç şey öğreniyordu. Güney Kore'de erkeklerin de makyaj yapması çok doğal bulunuyordu mesela. Eskimolar kendilerine İnuit denmesini istiyorlardı. İzlandalılar kuzu kellesi yemeyi çok seviyorlardı. Papua Yeni Gine'de sekiz yüzden fazla yerel dil konuşuluyordu. Biraz şüpheli buldu bunu. Japonya'da otomatlardan yumurta, tuvalet kağıdı, pirinç gibi şeyler alınabiliyordu. Kuzey ışıklarının en iyi izlenebildiği yer Finlandi­ya' nın Kuzey Kutup Dairesi içinde kalan Rovaniemi şehriydi ve İstanbul'dan uçuş dört saat kırk dakika sürü­yordu. Tayland'ın eski adı Siyam, Myanmar'ın Burma, Kongo'nun Zaire, Etiyopya'nın Habeşistan'dı. Bir zamanlar Yunanistan'a Hellas, İran'a Persiya, Irak'a Mezopotamya, Sri Lanka'ya da Seylan deniyordu. Panama Kanalı Büyük Okyanus'u Atlas Okyanu­su'na, Süveyş Kanalı Akdeniz'i Kızıldeniz'e, Don-idil Kanalı Hazar Denizi'ni Karadeniz'e, Korint Kanalı Ege Denizi'ni Adriyatik Denizi'ne bağlıyordu. Ne güzel denizlerdi bunlar. Dünya ne büyüktü.
Sayfa 153Kitabı okudu
416 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Çocuklar okuldayken okul'a savaş çıktığı haberi gelir ve çocukların bundan sonra okula gelemeyecekleri söylenir. Evlerine giden çocuklar okuldan kurtuldukları için mutludurlar, Beş kafadar çocuk hergün köyden çıkıp etrafı keşfe çıkarlar, birgün uçaklar kasabayı bobalar özellikle yiyecek ambarlarını bombalanır içindeki erzaklar etrafa saçılır,
Gümüş Aygır
Gümüş AygırAhn Junghyo · Yordam Kitap · 202318 okunma
Bu sayı dünyadaki her 150 kişiden biri anlamına geliyor. Dünyada modern köleliğin en yüksek olduğu beş ülke sırasıyla Kuzey Kore, Eritre, Moritanya, Suudi Arabistan ve Türkiye. Kuzey Kore, Eritre, Moritanya ve Afganistan 2018 Küresel Kölelik Endeksi'nde de modern köleliğin en yaygın olduğu on ülke arasında yer almıştı
Reklam
Soğuk Savaş cidden başlamıştı. 1949 yılında sadece (Batı Avrupa'nın savunmasını ABD'ye veren) Kuzey Atlantik Antlaşması'nın imzalanmasına değil, (Doğu'yla birlikte dünyanın herhangi bir yerine yapılan ihracatı kontrol etmeye yönelik geniş icra yetkileri veren) ABD İhraç Kontrol Kanunu'nun çıkarılmasına da tanık olundu. Böyle bir politikayı yürütmeye çalışırken uygulamada ortaya çıkan sorun, Amerika'nın müttefiklerinin de buna dahil edilmesi ve belli türdeki malların komünist bloka ihraç edilemeyeceğini onların da kabul etmeleri gerektiğiydi. Bu, Soğuk Savaş boyunca çok taraflı bir şekilde Batı'nın ihracat kontrollerini yapan ve ancak 1995'te lağvedilen COCOM'un (Koordinasyon Komitesi) kurulmasıyla hayata geçirildi. 1950'de, Çin'de Mao'nun zaferi ve Kore Savaşı'nın patlak vermesinin ardından, Batı Avrupa devletleri, Amerika'nın komünist ekonomik gelişmenin temelini zayıflatmaya yönelik olarak kapsamlı veya “ekonomik” ihracat ablukası uygulamasını kabul etttikleri için (ve ABD’nin Çin'le ticari ilişkileri tamamen koparmasından) bayağı endişe duydular. Ancak 1954'e gelindiğinde Avrupalılar, Kore'de barışın yeniden tesis edilmesi ve Stalin'in ölümü sonucunda ablukanın daraltılması yahut Sovyet blokunun askerî çabalarını destekleyecek "stratejik” mallarla sınırlandırılması konusunda ısrar ettiler ve Amerikalılar da bu talebi kabul etti.
Sayfa 571Kitabı okudu
"Hayat pek çok açıdan otuz yıl öncesinden neredeyse ayırt edilemez: İnsanlar hâlâ aynı hareketleri sürdürüyor; işe gidiyorlar, eve geliyorlar ve belki de TV izlemek yerine telefonlarını kaydırıyorlar veya Netflix'e bakıyorlar. Büyük mağazalardan alışveriş yapmak yerine Amazon'dan sipariş vermeyi tercih edebiliyorlar. İnternetin
264 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Eski Cenevre bedelliye başkanının oğlu, 16 yaşındayken babasını Austin adlı bir yargıç ihbar edip, yolsuzluk yaptığını belirtmiştir. Babası kendini ihbar edeni öğrenemeden tutuklanır, kendisi de dil yeteneği sayesinde Birleşmiş Milletler binasında çevirmen olarak işe başlar. Patronu Jaine ona aşıktır ve gelgitli bir
Kimsesizler Adası
Kimsesizler Adasıİbrahim Bakırhan · İnkılap Kitabevi Yayınları · 202019 okunma
Kırk Bir……
Kardeşim savaş yüzünden hasta olmuştu. Kızıllar yüzünden. Kızıl, ölümün rengiydi. Kuzey Kore yaşanabilir bir yer olsaydı ve ülkenin güneyine göçmek zorunda kalmasaydık Youngsoo asla hastalanmayacaktı. Güney Kore ordusuna katılmak için nereye gitmem gerekiyordu? Bunu hemen yapmak istiyordum. Bana bir tüfek verirlerse hemen savaşa katılabilirdim. Sonra aklıma korkunç bir düşünce geldi. Aslında bütün bunlar benim yüzümden olmuştu. Omahniyi destekleseydim evde kalabilirdik. Youngsoo asla zatürre olmazdı. Belki ilk patlamadan sonra kuzey dönmek yerine güneye gitseydim omahniyi ve abahjiyi daha çabuk bulurduk. Belki de yolculukta kardeşime daha iyi bakmam; onu yedirip giydirmem, daha uzun süre sırtımda taşımam gerekiyordu. Bunları yapsaydım hastalanmayabilirdi.
Sayfa 275Kitabı okudu
Reklam
Tanıdık geliyor...
Her iki toplum düzeninde de eşit koşullar ya da tarafsız yargı sistemi yoktu. Kuzey Kore'de yargı sistemi iktidardaki Komünist Parti'nin bir koludur, Latin Amerika'da ise geniş halk kitlelerine karşı ayrımcılık aracı olarak kullanılıyordu. Kapsayıcı dediğimiz ekonomik kurumların tam tersi olan bu tür kurumlara sömürücü ekonomik kurumlar diyoruz. Bu kurumlar, toplumun bir alt kümesine fayda sağlamak için bir başka alt kümesinin gelirini ve zenginliğini aldığı için sömürücüdürler.
Sayfa 77 - Doğan Yayınları, 85. BaskıKitabı okudu
Kuzey Kore 25 Haziran 1950
“Öğretmenim de bundan bahsediyordu işte. Artık okul olmamasının nedeni bu!” diye bağırdı radyoyu işaret ederek. “Savaş! Savaş! Bugün başladı. Savaşa girdik!”
Kenan bölgesinde (Arabistan'ın kuzey sahası) bereket ile ilgili olarak, tabiatın gidişini idare eden ilâhlara insanlar kurban edilirdi. Tanrının hiddetini yatıştırmak için, Câhiliyye Araplarınca en kıymetli evlât olan, erkek çocuk takdim olunurdu. Bu insan kurbanının izleri Sâmi menşeli olan «semavi» dinlerde de devam etmiştir. Hz. İsa'nın insanlığı kurtarmak için, kendisini feda ettiği telâkkisi gibi. Bizzat İsa «Son Yemek»inde ekmeği kendi vücuduna, şarabı kendi kanına benzetmiştir ki, o kan insanlığın selâmeti uğruna dökülecektir. İslâmiyette kutlanan «Kurban bayramı» dolayısiyle anlatılan Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme teşebbüsü hikâyesi mâlumdur. İnsan kurbanı âdeti Uzak-doğuda da vardı. Çin kaynakları Kore kavimlerinden Fu-yü'ların böyle bir geleneği olduğunu kaydederler. Bazı Moğol kavimlerinde ve Çin'de de bu âdetin bulunduğuna dair işaretler mevcuttur.
Sayfa 50 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
689 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.