Mustafa KIVANÇ

bir inancı yitirmek, yeşermesine beklerken...
Reklam
kendi peşimi bile bıraktım
ne zaman şiir yazmak istediysem senden öteye gidemedim, seni yazdım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
unuttum sanıyorsun biri yanından geçerken, onun gibi yürüyor. onun gibi bakıyor, onun gibi gülüyor bütün unuttukların boşa gidiyor
Sadece ikimizin uyandığı saatlerde Duruyor zaman Çünkü sadece sen tutuklarsın beni Apansız uyanış gibi
Reklam
yalnız seni seviyorum, bir tek seni seviyorum. biliyorum benim değilsin. senin üzerinde hiçbir hak hukukum yok, gençliğini de heba etmeye hiçbir hakkım yok… biliyorum bütün bunları, biliyorum… fakat sensiz de duramıyorum.
Sor, gücün sormaya yetiyorsa, Var mıymış Gönlümü bin parçaya böldüğünün bir sebebi
“Sesimi beğendiysen kafese koymana gerek yok. Ben zaten senin bahçenin bülbülüydüm
sen o şiirlerden bile güzelsin ey sevgili! yorma kendini seni anlatmaya soluğum yetmez bir çırpıda içmek gerek gözlerini
O şimdi, ne yapıyor? Şu anda, şimdi, şimdi? Evde mi, sokakta mı, Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı? Kolunu kaldırmış olabilir, "Hey gülüm, beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi... " O şimdi ne yapıyor, Şu anda, şimdi, şimdi? Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor. Belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir,
Reklam
sağol aşkım sağol kırık kolum, kesik bileğim, kırık yüzüm, kesik geleceğim, kırık sonsuzluğum her şeye rağmen
…arka arkaya bir yığın ‘seviyorum’u dizdiğim için yine bana darılma, dervişin fikri neyse zikri de odur. Ben dervişim sen benim fikrimsin, ben kitabım sen benim yazımsın, ben orkestrayım sen benim sesimsin, ben şimşeğim sen benim ışığımsın, ben insanım sen benim ihtiraslarım, sevinçlerim, ümitlerim, kederlerim, işim, alnımın teri, ellerimin kudreti ve yüreğimin sevdasısın.
Ben ki kiracıyım bir acıya. Sen imzalarsın sabah akşam Defterini bensizliğin, Bense kanla öderim Kirasını kaldığım evin. Bir takvimi tersten açardık, Eğer isteseydin. Sen ey kendiyle yetinen; Artık suyumuz bulanık, Bir güneş bile olsa sonunda, Yolumuz kırık, önümüz karanlık Ve ağır tuğrası alnımızda padişah yalnızlığın, ama yine de umudumuz kalabalık
Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?"
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.