96 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
Ölürken insanın canı acıyor muydu?
Kitabı beğendiniz mi? Diğer okurlara tavsiye eder misiniz? Hmm... Şimdi bilemedim. Yani beğenmesine beğendim de tavsiye konusunda kararsızım. İçindeki bazı cümleler çok güzeldi - tek cümle olarak; alıntı şeklinde. Ama bir bütün olarak, okurken çok güzel dedirtmedi. Bakın yanlış anlaşılmasın hikayeye bir laf etmiyorum ki yaşanmış, gerçek bir hayat hikayesi. Hatta öğrendiğim zaman ağlamıştım. Kitabı okurken de ağlamak isterdim. Bence kitabın daha ilk sayfasında - ön sözünde sonunu söylediği için merak uyandırmadı. "Atom bombasının yaydığı radyasyon sonucu lösemiye yakalanan Sadako, bombanın atıldığı tarihten 10 yıl sonra öldü." Buna rağmennn daha iyi bir üslupla , daha güzel bir şekilde olabilirdi. Misal olarak dönem dizilerini, tarih romanlarını diyebiliriz. Sonuçta onların da sonu belli ama kendini izlettiriyor, okutuyor. Kısaca spoilerden öte biraz da yazarın başarısızlığından kaynaklı bence. Okumayın diyemem hatta okuyun. Beklentiniz olmadan okuyun. İsteyenlere pdf olarak gönderebilirim. İyi okumalar. "Doktor Numata odaya geldi ve elini Sadako’nun alnına koydu. Sadako doktorun, “Şimdi dinlenmen gerek. Yarın daha çok kuş yapabilirsin,” dediğini güçlükle duyabildi. Ve yarı baygın bir şekilde başını öne eğerek, “Yarın...” diyebildi. Oysa yarın, o kadar uzak görünüyordu ki..." "Ölürken insanın canı acıyor muydu? Yoksa ölüm, uykuya dalmak gibi bir şey miydi?"
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110.5k okunma
270 syf.
·
Not rated
Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam
“Hak milletin, şan onun, Gövde senin, can onun, Sen öl ki o yaşasın; Dökülecek kan onun” (Ziya Gökalp) Muhammed Ali Clay, Vietnam Savaşı’na katılmayı reddediyordu: “Vietnamlılarla bir alıp veremediğim yok, hem onlar beni sizler gibi zenci diye hiç aşağılamadılar, bana hiçbir kötülük yapmadılar” Dünyaca ünlü boksör de olsan devletinin dış
Bir Alman'ın Hikayesi
Bir Alman'ın HikayesiSebastian Haffner · İletişim Yayınları · 2020223 okunma
Reklam
295 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
Keder, ismini de veren kederli bir güne doğdu. Dedesi Hamdullah Bey’in bu dünyadan göçüp gittiği sırada açtı gözlerini dünyaya. Babası Servet dedesinin ölümünden onu sorumlu tuttu ve Keder koydu adını. Hâlbuki Hamdullah Bey zaten hastaydı. Keder’in iki kız kardeşten sonra erkek olacağı da babası için bir teselliydi ama kız olduğunu öğrenince
Pembe ve Yusuf
Pembe ve YusufCanan Tan · Doğan Kitap · 20146.8k okunma
Benim yazdığım bir hikaye. Akvaryumdaki Balıklar "Hala bir iş bulamadın mı," diye sordu erkek kardeşi. "Hayır," cevabını verdi. Kısa süreli sıkıntılı bir suskunluk oldu devrisine. Rekabet ölümcüldü ama sıkıntı tek taraflıydı. Beriki, hayatın olağan akışına uygun bir şekilde ve sanki kardeşinin keyifsizliğinden haz
Güldürdü :D
Okullar tatil oluyordu. (Zaman düzensizliğine ve dolayısıyla zaman kavramının yokluğuna dikkatinizi çekerim.) Sevdiğim insan sınıfını geçmiş gidiyordu. (Şu 'sevdiğim insan' sözünü duyunca bütün iyi duygularım yok oluyor M.C.'ye karşı.) Tuttum, sevdiğim insana bir bir mektup yazdım tehdit edercesine. Aldı mektubu, koynuna koydu götürdü eve ('Tatlı
Bir Mektup
Sabah kalktım evdeki tüm saatleri ileri aldım fırına ekmek almaya çıktım. Kardeşim kalktı "Sabah sporuna geç kalmışım" dedi, aceleyle, çıkmadan evdeki tüm saatleri ileri aldı. Annem kalktı "Saat ne zaman 11 oldu" dedi, kahvaltı çayını koydu, evdeki tüm saatleri ileri aldı. Komşuya tuz istemeye gitti. Babam kalkınca "Ne zaman öğlen oldu, pek böyle uyumazdım ya demekki çok yorulmuşum" dedi :) "İnsan uyuyup uyanınca geçen zamanı anlamıyor, uyuyan insan zamanı ölçemiyor" dedi. Babam evdeki tüm saatleri ileri aldı. Fırından on dakikada gelirdim üç saat on dakika olmuş... Kahvaltıda hazır değil... Zaman muamması bazen çok karmaşık olabiliyor ama bu sefer değil, bir şeylerin ters gittiği belliydi. Zaman dediğiniz nedir ki? Sayılardan ibaret değil mi? Yarım saat koştuğunu zanneden kardeşim eve gelince "Ooo iki buçuk saat koşmuşum, gerçekten performansım gittikçe artıyor dedi... Sonra annem geldi "Komşuyla iki çift laf ettim bir saat on beş dakika geçmiş" dedi. Çaya baktı suyu az kalmış olmalıydı ama daha yeni kaynamaya başlamıştı. Bugün evde neler oluyordu... Aslında olan biteni herkes biliyordu bugün saatler ileri alınmıştı :))) Not: Hikayede geçen olaylar gerçek hayat öykülerinden alınmamıştır. İsmi geçmeyen yer, kurum ve şahıs adları tamamen hayal ürünüdür :)) Herkeze mutlu pazarlar... Bekir İstanbul - Tüm telif hakları bana aittir izinsiz alıntı yapılamaz, yazar ismi belirtilmeden kopyalanıp çoğaltılamaz :)
Reklam
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.