180 syf.
·
Not rated
"Benim okuduğum nüshayı öncesinde Türkçe Kur'an, Türkçe İbadet kitaplarını hazırlarken Dücane Cündioğlu biraderimiz de kullandı, okudu; birçok kitabımı ve yıllar içinde itina ile derlenmiş birçok bâkir dosyamı, notları, fişi rahatlıkla alıp okuduğu ve kullandığı gibi... ( haklarını vereceği için hepsini gönül rahatlığıyla verdim ). Kendisine
Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Din ve Siyaset
Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Din ve SiyasetDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 201269 okunma
Bir yazım vardı, yaklaşık 3 sene evvel yazdığım. Altından ismim silinip o kadar kişiye atfedildi ki, artık "anonim" bir hale geldi. Gelsin gelmesine de, neredeyse kırpa kırpa çeyreğini bırakmışlar. Bari bunu yapmasaydınız diyerek yazımın orjinal halini yıllar sonra sizinle paylaşayım. Beynimiz de bir algı var "sapık" dendiği
Reklam
Yüzünde eğlendiğini belli eden bir ifadeyle süzdü kız onları."Bir şey çok tuhaf biliyor musunuz?" dedi. "Bir adamı yalnız yakaladığımda onunla çok iyi anlaşıyorum. Ama ne zaman iki kişi oluyorsunuz işte o zaman ağzınızdan laf alamıyorum. Çok tuhaf değil mi bu durum sizce de?" Tırnaklarını ovuşturmayı kesip ellerini beline koydu. "Birbirinizden korkuyorsunuz, asıl mesele bu. Biri sizin için kötü bir şey söyleyecek diye hepinizin ödü kopuyor
Şu alıntıyı da yürütsek? :D
"Söze başlamadan önce derin derin içi­ni çekti, iki elini alnına koydu. Sonra daha sakin bir tavır takınarak şunları söyledi: Bi­liyorsunuz ki ben bilgisizim, budalanın, de­linin, saygısızın, tembelin biriyim. Şu bizim Burgonyalılann dediği soydan bir ipten ka­zıktan kurtulmuş, bir dolandırıcı, bir obur... - Kendinizi amma da güzel övüyorsunuz ha! - Söylediklerimin hepsi tıpatıp gerçeğe uygundur; laf yok. Rica ederim karşı çıkma­yın. Kimse beni kendimden iyi tanımaz."
Rameau'nun Yeğeni, Diderot, Çev. Adnan Cemgil, Yazko,1982, syf. 38-39
Yüzünde eğlendiğini belli eden bir ifadeyle süzdü kız onları. "Bir şey çok tuhaf biliyor musunuz?" dedi. "Bir adamı yalnız yakaladığımda onunla çok iyi anlaşıyorum. Ama ne zaman iki kişi oluyorsunuz işte o zaman ağzınızdan laf alamıyorum. Çok tuhaf değil mi bu durum sizce de?" Tırnaklarını ovuşturmayı kesip ellerini beline koydu. "Birbirinizden korkuyorsunuz, asıl mesele bu. Biri sizin için kötü bir şey söyleyecek diye hepinizin ödü kopuyor."
- Ruhen yorgunum. Anamın ölümü bana çok koydu. Hiç gözümün önünden gitmiyor. Yıllarca bizim için çekmediği acı, yemediği laf kalmadı.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
111 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.