Sevgili Cevdetçiğim,.. H. Z. Uşaklıgil Aylar yıllar geçiyor. Sanırsın ki dünyanın birer ucundayız. Eloğlunun aya gitmeyi tasarladığı şu zamanda, 500 kilometre aş­ maya gücümüz yetmiyor. Mektuplaşma işini de olağanüstü olay­ lara bıraktığımızdan, ölsek birbirimizden haberimiz olmayacak. Havada Bulut Yok'u alınca bir mektupla hem teşekkür edeyim, hem de kitap hakkında düşündüklerimi yazayım dedim. Hatta başladım yazmaya; bitirmek nasip olmadı. Araya acele bir iki iş girdi. Derken bir gün sokakta Ihsan'a rastladım. Akşamı bize gel­ di; gece kaldı. Konuştuk, dertleştik. Sana hasretimi biraz olsun böylece giderdim..
Sayfa 215 - Evrensel Basın Yayın 2007Kitabı okudu
içini çekti, eğildi, ayakkabılarının bağlarını bağladı. Yol­ lara düşen toplantının gürültüsü uzaklaştı dağda. Domuz­ cuk, çocukları n saçma sapan taşkınlıkianna ayak uydur­ mak zorunda kalıp, kurban durumuna düşen bir babanın acılı yüzüyle denizkabuğunu aldı, ormana doğru yöneldi. Uçağın ormanda açtığı yaranın kargaşası içinde kendine yol ara dı.
Reklam
Ardavirafname
l] Bir kez daha Çînvâd köprüsüne geldim. [2] Orada kötülerin ruhlarını gördüm. Ölümlerinden sonraki ilk üç gecede48 onların ruhlarına öylesine talihsizlikler, acı olaylar ve kötü şeyler gösteril­ mişti ki, dünyada asla o kadar kötülük görmemiş ve o derece sıkın­ tı çekmemişlerdi. [3] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer’e sordum: “Bu ruh hangi insanın
kırıldın mı benim gibi? güzel günler için. -balina, lara di lara [üzgünüm]
Uzun Sözün Kısası: Zihninizi Eğitin
Bilimsel perspektiften bakılınca, bütün bunlar ne işe ya­ rıyacak diye sorulabilir. Dalai Lama'nın psikiyatrist Howard Cutler ile beraber yazdığı, The Art of Happiness (Mutluluk Sanatı) adlı kitabında, mutluluğun sabit bir karakteristik, asla değişmeyecek sınırlı bir biyolojik nokta olmadığını, bu­ nun yerine beynin plastik gibi yoğrulabilir
İslâm düşmanları, müslimânların çocuklarını aldatmak için, fen adamı şekline giriyorlar. İnsanlar maymundan yaratıldı di-yorlar. Darwin ismindeki İngiliz doktoru böyle söyledi diyorlar. Bunlar yalan söylüyorlar. Darwin böyle birşey söylemedi. Canlı-lar arasında hayât mücâdelesini anlatdı. (Nev’lerin menşei) is-mindeki kitâbında, canlıların muhîte uyduklarını, bunun için, ufak değişikliklere uğradıklarını yazdı. Bir cins, başka cinse dö-ner demedi. İngiliz ilm birliğinin 1980 senesinde Salfordda dü-zenlediği toplantıda Swansea Üniversitesi öğretim üyesi Prof. John Durant: “Darwinin insanın menşei ile ilgili görüşleri, mo-dern bir efsâne oldu. Bu efsâne ilmî ve içtimâî gelişmemize zarar-dan başka birşey vermedi. Tekâmül masalları, ilmî araştırmalar üzerinde tahrîb edici te’sîr yapdı. Tahrîfâta, lüzûmsuz münâkaşa-lara ve ilmin büyük ölçüde sûistimâllerine yol açdı. Şimdi Darwi-nin teorisi, dikiş yerlerinden patlamış, geriye perîşân ve bozuk bir düşünce yığını bırakmışdır” dedi. Prof. Durantın vatandaşı hak-kında söylediği bu sözler, Darwincilere ilm adına verilen en en-teresan cevâblardan biridir.
Reklam
106 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.