İşte o sırada o sesi bir daha işitti: “ yavrumu ,diye sesleniyordu ona , o boyalı ceset , süslü ceset ?” Gözlerinin önünde canlanmış duran o güzel yüze bakarak haykırdı nerdeyse , hayır , ben ceset istemiyorum , ben ölüsevici olmak istemiyorum , ben seni istiyorum ,diye ... Ama sesini kendinden başka kimse işitmedi , haykırışı semanın boşluğunda dağılıp gitti , bir işitmesi gereken, o ...