I've become so NUMB \ I can't feel you there \ Become so tired \ So much more aware \ I'm becoming this \ All I want to do \ Is be more like me \ And be less like you
(LP)
Acılar içinde kıvranan Türk halkı,
Nihayet kendi kendine sormaya başlamış:
Hani ben, ili, ülkesi, şanı, şerefi
Ve imparatorluğu olan bir millettim!
Nerede şimdi benim ilim, ülkem,
Şanım, şerefim ve yüce imparatorluğum?
Şimdi ben, hangi il’e, ülkeye hizmet ediyorum?
Kimin için il, ülke, şan, şeref, devlet kazanıyorum? demiş.
Hani ben, kendi kağanı olan bir millettim!
Nerede şimdi, benim kağanım?
Ben, şimdi hangi kağana hizmet ediyorum?
Hangi Kağanın işinde gücünde ömür tüketiyorum? demiş.
Böyle deyip düşünerek Çin kağanına düşman olmuş.
Düşman olmuş ama, iyi düzenlenip, örgütlenemediğinden
Çin boyunduruğundan kurtulup, bağımsızlığını kazanamamış.
Ruslar Karadeniz'deki donanmamıza taarruz etmişler. Gerçi bizimkiler onların bir gambotunu batırmışlar. Bir sürü Rus'u esir almışlar. Yani bu şu demek oluyor: Bugün yarın Ruslar huduttan bastırabilir. Hemen cephane ikmalini, yiyecek ve giyecek ihtiyacını tespit edip karargaha verelim. Kürekler, kazmalar dağıtılsın, akşama kadar bütün bölüğü harp teçhizatıyla görelim. Yarından tezi yok daha fazla süngüleşme ve göğüs göğse muharebe eğitimi yaptırmamız gerekecek. Bu kadar acele harp olur mu anlayamadım gitti! Daha seferberliğimiz bile tamamlayamadık. Biz bir baskına uğruyoruz galiba.
Ayrıcalıklı kişilerin ezilmişler karşısında kendilerini bağışlatmak için omuzlarında hissettikleri kaygılar, aslında ayrıcalıklı kişilerin ayrıcalıklı kanunlarını koruyabilme kaygılarıdır.