Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sümeyye

Rüya uykuda olanın uyanıklığı, sırra giden yolun başlangıcı. Mana âleminden gelen bir nâme, hakikatin hayalden gelen resmi. Asıl ne ise rüya onun tevili. Rüya peygamber ilmi. Kendi sûretinden başka sûretlerde görünen her ne ise, rüya onun aslına işareti. Kendi sûretinin dışında vücut bulan her ne ise, rüya onun aslı sûretinde tabiri. Gölgenin sahibine nisbeti. Bir ben varsa bende benden içeri, rüya bana dair cevherin sûreti.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
—Züleyha Beni sana getirmeyecekse Yûsuf'un aşkını ne yapayım? Rabbim duy beni!
Sayfa 132Kitabı okudu
Sarsılıyor kalbim yedi yerinden, bunca sarsıntıyı ben kazasız belâsız nasıl geçeyim? Kan istiyorsan al işte eşiğindeyim. Razıyım öl bende, sende öleyim. Gizli bir bahçesin, aç kapılarını, derununda dirileyim. Bilinmezsen yok olursun, ruhsat ver seni de dirilteyim. Gizli saklı bir hazine, yitip gitme bilinmeden, sana ebedîlik ağacı ve bitimsiz bir saltanat vereyim. Sende bileyim, sende bilineyim.
Sayfa 105Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sûret deyip geçmemeli, sûretin aslına nisbeti var. Üstelik bazen bir sûret aslından çok daha tehlikeli olabilir. Çünkü kendi içimizde kendi zenginliğimizde tehlikesiz büyümektedir.
Bir muamma ki Yûsuf'un gözleri, çözmek istedikçe Züleyha, kendi üzerine kapandı Yûsuf'un gözleri kaldırıp da gözlerini Züleyha ne renktir bilmedi Yûsuf'un gözlerini bileydi de öleydi âh, siyâh bir leylâ olan Yûsuf'un gözlerini simsiyâh bir leylâ olan Yûsuf'un gözlerini
Reklam
Bana bakanlar ne gösterirlerse onu gösteririm. Güzel bir kadına bahtım elbet ben. Elbet bir yiğit bakarsa bahttır gördüğü benden içeri. Güzelliğin şafağına güzelim. Ama çirkine her zaman çirkin değilim. Eğer kalbi karanlık ve cilâsız ve paslı bir adam, aldanıp da sûretindeki karanlığa, varamazsa kendi kalbindeki aydınlığa, yani ki kendini çirkin sanırsa. Ona bahtsızlığım elbet, çirkine o zaman çirkinim. Ama kalbe giden bir yol vardır derûnumda. İşte asıl o zaman aynayım ve bahtım ben. Marifet o yolu bilmekre. Sûrete sûret, asıla asıl diyebilmekte. Demek ki sûretâ çirkin olur ya, ama kalbi benim sathım kadar cilâlı, lekesiz ve temiz ve tertemiz bir adam baktığı zaman bana, kendi kalbinin tam ortasındaki noktada bütün çirkinliklerin hükümsüz kaldığını, dahası çirkin diye bir şey olmadığını, sûreti aştığını, bütün sırrın manada saklandığını, fark ederse. İşte ona bahtların da üstünde bahtım ben.
Nasıl herkese duyurayım da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim, ben bu anlattığınız değilim.
Sen sûretsin O asıl. Sen fersin O mana. Sen bedensin O ruh. Sen gurbetsin O yurt. Sen parçasın O bütün. Sen gölgesin O ışık. Yûsuf baktı elindeki aynaya. Ve, bildim, dedi. Her şey O'ndan, ben de O'ndan! Bunu söylemek istiyorsun. Ve ben bunu biliyorum.
Yûsuf, güzelim göz kapaklarının arkasındaydı. Güzelim göz kapaklarının arkasında Yûsuf’un rüyası vardı. Yûsuf rüyasında, rüyası Yûsuf’taydı.
Oysa sevmek, en fazla, neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendir. Çünkü ışığın kaynağı tektir ve kim aydınlığının kendinden menkul olduğunu iddia edebilir? Her aşk O’na çıkar sonunda, O'ndan başkasını sevmek imkansız gibidir. Seven neyi sevdiğini bilse de bu böyledir, bilmese de bu böyledir.
Reklam
Mülk gibi söz de, ne senin ne benim. Cümle gibi aşk da ne senin ne benim. Söz de, aşk da, ne benim ne senin. Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunu salan kırmızı sardunya, ağustos göklerinde başımın üzerinde geçen bulut, mayıs gülü, ışıklı nisan yağmuru ne kadar Allah'tansa, mülk gibi söz de ve aşk da O'ndan. “Sen” tahtına yazıcı kimi oturtsa da, beşerî bir sevgili ya da cismanî bir aşk gibi görünen, hiç bir yol O'ndan özgeye çıkmıyor aslında, “gönül tahtına O'ndan özge sultan” olmuyor. Değil mi ki her şey O'ndan, gidecek yer yok O'ndan başka. Gelinen yer yok O'ndan başka
Nereye dönerseniz dönün Allah'ın veçhi/yüzü oradadır. Bakara, 2/115
Devemin sevgisi geride, benimkisi ilerde Kaldım bu iki ters sevginin orta yerinde.
Sen iki cihandan daha değerlisin! Napayım ki, kadrini bilmiyorsun! Kendini herhangi bir dilenci sanma! Sen bizim dilencimizsin! Böylesine kıymetliyken, Ucuza satma sen seni!
“Eğer sen âciz ânında olduğun gibi kudretli ânında da yine âciz bir kul olarak kalırsan ne iyi! Çünkü kudretinin üstünde başka bir kudret vardır ve sen bütün hâllerinde o ilâhî kudretin, hâkimiyeti altındasın. Bazen zavallı, bazen mutlu diye ikiye bölünmüş değilsin!"
134 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.