171 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yazmış bulundum
Katı olan herşey buharlaşıyor. Sistem zihinlerimizi eriterek, bilincimizi buharlaştırarak kendini kristalize ediyor. İnsanı eriten her dönüşüm sistemi katılaştırıyor. Kapitalizmin kendi mezar kazıcılarını yarattığının düşünüldüğü, tarihsel bakışında kaderci, iddia ettiği bilimselcilik söylemine ters beklentileri rasyonalize eden, Marx döneminin
Karakter Aşınması
Karakter AşınmasıRichard Sennett · Ayrıntı Yayınları · 2022853 okunma
64 syf.
1/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Doğru ama neye göre?
Bilmiyorum ama kitap nedense bana sıkıcı geldi. Belki de liberal bir düşünceye hakim olduğundandır. Her neyse kitabın genel olarak anlattığı şey ise niye bu kadar çalışıyoruz? Makineler vakti zamanında bir insanın çok uzun sürelerde yapabileceği şeyi, çok daha kısa bir sürede yapabilmeye olanak sağlamasına rağmen insanın buna ayırdığı zaman niçin azalmıyor mantığı üzerine kurulu. Kısmen haklılık payı var. Fakat kitapta bazen öyle yerler geçiyor ki çalışmak bütünüyle günah keçisi ilan ediliyor. İyi güzelde yapılması gereken işleri yine birilerinin yapması gerekiyor. Ayrıca artan nüfus ile birlikte bu işlerin yarattığı iş yükü de hiçte azımsanacak bir şey değil. Durum buyken çalışmamanın -ki burada çalışmamaktan kasıt ettiğim yazarın çalışmamadan anladığı şeydir- yaratacağı kaosu düşünemiyorum bile. Yazar, yanlış konu üzerinde duruyor. Asıl sorması ve düşünmesi gereken konu, insanlar bu kadar çalışmasına rağmen neden en temel ihtiyaçlarını dahi karşılanmakta zorlanması şeklinde olmalı. Bu kadar çalışmaya rağmen insanın neden hayatın nimetlerine istediği ölçüde ulaşamıyor olması üzerine olmalıdır. Fakat yazar ne yapıyor? Sürekli çalışmayı kötüleyip, bunun ile ilgili hiçbir mantıklı çözüm sunamıyor. Özetle aşırı çalışmak ne kadar saçma ise neredeyse hiç çalışmamakta aynı kefededir. Hayatta her şey dengedir. Bunu özümserseniz zaten mutlu olursunuz. Kitapla ilgili diyeceklerim bu kadar.
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,3bin okunma
Reklam
Amerika Birleşik Devletleri, silah şiddeti söz konusu olduğunda kadınlar için dünyanın en tehlikeli gelişmiş ülkesidir. Bu bir partizanlık meselesi değil, liberal ya da muhafazakar bir konu da değil; fakat birçok insanın bu konuyu bu şekilde yaklaştığını anlıyorum, bu bana göre ahlaki bir zorunluluk. Silahlarımız neden vatandaşlarımızdan daha önemli?
Sayfa 411
lngiliz tarihini ben memleketimizin geleceği için bir ayna olarak kullanıyorum. Her zaman imtiyazlarını artırmak isteyen bir kral bulunacak. Her zaman milletvekili olma sevdası, Mirabeau'nun kazandığı yüz binlerce Frank, şan şeref taşra zenginlerinin uykusunu kaçıracak. Liberal olmak, halkı sevmek diye bir ad takacaklar buna. Radikal kralcılar her zaman ayan üyesi ya da kralın yakın adamı olma hırsıyla yanıp tutuşacaklar. Devlet gemisinde, iyi para getiriyor diye, herkes dümenin başına geçmek isteyecek. Bu gidişle, basit bir yolcu, bu gemide oturacak küçücük bir yer bulamayacak."
416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Liberal ideolojinin Marksist perspektiften felsefi eleştirisini sunuyor kitap seçtiği belirli kavramların özelinde, yabancılaşma, din, negatif/pozitif özgürlük gibi. Kuramı Amerikan toplumunun tarihinden seçtiği bazı çarpıcı örneklerle (siyahi toplumun yaşadığı sorunlar, ilaç firmalarının tekelleşmesinin sonuçları gibi) genişleterek daha da anlaşılır ve çarpıcı kılıyor. Sosyalist bir düzende yaşasaydık toplumun nasıl inşa edilmiş olabileceğine dair felsefi açılımlar getiriyor ve Marksist teorinin günümüzde hangi kısımlarının teorik olarak geliştirilmesi gerektiğine dair önerilerde bulunuyor. İlerici ama alakasız (kastedilen anlam kitapta açıklanıyor ayrıntısıyla) olmayan bir ütopyanın önemine ve gerekliliğine de değiniyor.
Liberal İdeolojinin Marksist Eleştirisi
Liberal İdeolojinin Marksist EleştirisiRichard Lichtman · Yordam Kitap Yayınları · 20136 okunma
Ali Fuat Paşa
Ali Fuat Paşa, Polonyalı General Kont Borzecki’nin (Mustafa Celaleddin Paşa) soyundan gelmektedir. İstanbul’un şiddetle ve bilinçle Türkleşen grubunun içinde büyümüştür. Nazım Hikmet’in dayısı, annesinin kuzenidir. Bilgili bir zattır ve liberal vatanperverdir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.