soli deo gloria.

''eksik olan,'' diye yazar, ''bir iletişim aracı. sahip olduğumuz tek şey bile, dil bile buna yeterli değil, ruhu resmedemiyor, bize aktardığı sadece kırık dökük parçalar. bu yüzden, ne zaman birine içimi açacak olsam dehşete benzer bir duyguya kapılıyorum.''
Sayfa 175 - portresizin portresi, kleistKitabı okuyor
Reklam
soli deo gloria. tekrar paylaştı.
Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim. Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti.
onun bir hedefi yoktur, o bir şehirde, bir ülkede bir amaç için bulunmaz; o sadece aşırı gerilmiş bir yaydan fırlar ve kendinden uzağa düşer. kendi kendinden kaçmak ister, hızla koşarak içindeki bir şeyi şiddetle geride bırakmak ister, tıpkı ateşli bir hastanın yastık değiştirmesi gibi şehir değiştirir. her yerde serinlik arar, şifa arar: ama şeytanının dürttüğü birinin ocağı tütmez, başında dam olmaz. bu yüzden dolaşmıştır rimbaud ülkeden ülkeye, bu yüzden nietzsche sürekli şehir, beethoven sürekli ev değiştirmiştir, bu yüzden lenau kıtadan kıtaya fırlatılıp durmuştur: hepsinin içinde hayat huzursuzluğunun korkunç kırbacı, varoluşun trajik kararsızlığı vardır. hepsi de bilinmeyen bir gücün kovaladıklarıdır, ondan asla kaçamazlar, ona mahkûmdurlar: çünkü onları kovalayan şey hararetle kendi kanlarında dönüp durmakta, kendi alınlarında başına buyruk bir varlık sürdürmektedir. içlerindeki düşmanı, efendilerini ve şeytanı yok edebilmek için kendilerini yok etmek zorundadırlar.
Sayfa 169 - kovalanan, kleistKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
stendhal peygamberce bir not yazmıştı: ''je serai célèbre vers 1900'' [1900'e doğru ünlü olacağım], bu tarih aynı zamanda hölderlin'in de alman dünyasında bir yıldız gibi parladığı tarihe denk düşer. tek tük birkaç yalnız insan ötekini ya da berikini, ikisinden birinin varlığını sezmişti: ama her ikisini birden kendi öncülü kabul eden tek bir kişi vardı: friedrich nietzsche, bize bu kadar yakın olan en berrak, en bilge zihin. o, bu ikisini fevkalade özgür, kendini kendi doğasından çıkarıp kahramanca dünyaya atan, dizginlerinden kurtulmuş iki muhteşem ruh, kendi bilgilerinin derinliğine şaşmaz bir gerçeklik duygusuyla inen, birini heyecanın dehası, diğerini kutsal sadeliğin dehası – ama her ikisini de sanat için yanıp tutuşan, her ikisini de kendi zamanlarına yabancı ve anlaşılmamış, aşırı sıcaklık ya da soğukluk yüzünden, ama asla ılıklık yüzünden değil, geçimsiz ve sevilmemiş kişilikler olarak gördü. o büyük sezgi sahibi onlarda kendi varlığının her iki ucunu görür.
Sayfa 161 - zamanda yeniden diriliş, hölderlinKitabı okuyor
soli deo gloria.
@liebertism·Thinking of reading a book
Vicious
ViciousVictoria Schwab (V.E. Schwab)
8.6/10 · 266 reads
Reklam
tarih tanrıçaların en ciddisidir. sakin ve önyargısız gözlerle zamanın derinliklerine bakar ve demir eliyle gülümsemeksizin ve acımaksızın olayları şekillendirir. umursamaz görünür, sarsılmazdır ama onun da, o uzlaşmazın da gizli bir arzusu vardır. onun görevi olayları şekillendirmektir, alın yazılarını tragedyalara çevirmektir, ama bu ciddi eylemleri yaparken küçük analojiler, halklar ve zamanlar üzerinde beklenmedik, şaşırtıcı çakışmalar, anlamlı tesadüfler yaratmayı sever. hiçbir şeyi tek başına kaderine terk etmez, herkese bir benzerini gösterir.
Sayfa 159 - zamanda yeniden diriliş, hölderlinKitabı okuyor
1,515 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.