ikimiz iki sap buğday olsak
sen benim olsan ben senin olsam
bir gece vakti aklına gelsem
uykunu tutsam bırakmasam
seni kucaklasam kucaklasam
birbirimizin kalbini dinlesek
dünyanın kalbini dinlesek
büyük ateşler yaksalar
iki güvercin uçursalar
nerede olduğumuzu bilsek
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limanda bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele ki seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu ağlardım
senin gözyaşların beş kıtayı eritirler
hünerli ellerin yeni bir dünya yaratırlar
gözlerimden milyonlarca yıldız çoğaltırsın
milyonlarca defa bakabilmem için
yağmurun altında insanlar biçimsizdiler
şimdi sen olsaydın ortalık şenlenecekti
sanki birdenbire ışıklae yanacaktı
oysa ben içimdeki kandili söndürecektim
"Başarılı ya da başarısız, zeki ya da aptal, kazanan ya da kaybeden fark etmeksizin, canla başla sabahtan akşama kadar etrafta koşusturup dururken yavaş yavaş yaşlanıyoruz yalnızca."