"Hiçbir memleket, aydınlarının, soylularının, devlet adamlarının topundan bir anda vazgeçemez. Geçmeye kalkarsa kıyamet kopar. Ayaktakımı kısa zamanda yer birbirini... Gorki'yi bilirsiniz. Bolşevik yazarlardandı. Geçen hafta karısıyla beraber kurşuna dizmişler herifi Bolşevikler..." "Bolşevik yazarsa, Bolşevikler neden kurşuna dizsin?" "Ayaktakımına yaranılmaz da ondan... Anlaşamazsınız. Çünkü iyilikle kötülüğü ayırt edemezler.."
YAVUZ SULTAN SELİM'İN HOCALARINA VERDİĞİ DEĞER
Ordusunun başında İstanbul'a dönüyordu. İki yanında, hayatı boyunca değer verdiği, her birini bir kıymet hükmü yaptığı hocaları vardı. Durmadan sualler soruyor, yeni şeyler öğrenmenin hazzını yaşıyordu. Bir ara, padişahın sağında at süren İbn-i Kemal'in atı şaha kalktı. Yol çok çamurluydu. Atın sıçrattığı çamur, Yavuz'un kaftanına bulaştı. Duruma çok üzülen, belki de endişelenen İbn-i Kemal, sözünü yarıda kesip sustu. Başını mahcubiyetle indirdi. Yavuz, değerli hocasının edebî ve mahcubiyeti karşısında kızarmıştı: “Gamkin olma - dertlenme-” dedi, “Sizin gibi bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur, bizim içün mukaddes bir süstür!” Kaftanını çıkardı, dürdü, hemen temiz kaftan koşturan hizmetkârlarına uzattı: “Vasiyetimdir: Öldüğüm zaman bu kaftanı üstüme örtsünler.” Öldüğü zaman vasiyeti hatırlanmış, çamurlu kaftan cesedinin üstüne örtülmüştür. Osmanlı'yı kısa zaman içinde yücelten sır, âlimlere ve ilme verilen değerde saklıdır.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
ONDÖRDÜNCÜ NOTA: Tevhide dair dört küçük remizdir. Birinci Remiz: Ey esbabperest insan! Acaba garib cevherlerden yapılmış bir acib kasrı görsen ki, yapılıyor. Onun binasında sarfedilen cevherlerin bir kısmı yalnız Çin'de bulunuyor. Diğer kısmı Endülüs'te, bir kısmı Yemen'de, bir kısmı Sibirya'dan başka yerde
Bi Narê Firqetê Sohtim • Melayê Cizîrî
Bi narê firqetê sohtim Ji ferqê ser heta pê da Xedenga xefletê nuhtim Ji berqa lami`a tê da Xedenga firqetê re`d e Dilê ew xefletê lê dit Dibêjim wer cebel bit ew
Kırmızı Caka bir Mercedes'ti. Boya yetmemiş olmalıydı ki, ön kapağında dalga dalga açıklıklar vardı. Abdullah bu arabayı getirip tuzlanmış çağla yeşili evin önüne park ettikten hemen sonra nedense ortadan kaybolduğu için, yaklaşık iki ay var ki Kırmızı Caka, başka hiçbir cart kırmızı arabaya nasip olmayan bir huzurla tatlı tatlı uyukluyordu
Doğan Kitap
Kuss bin Saide, İslamiyet'ten önce Arabistan'ın Necran bölgesin­ de yaşamış, İyad kabilesine mensup ünlü bir şair ve hatiptir. Fesahat ve belagati ile nam salmış olan Kuss, Cahiliye dönemi olarak da adlan­dırılan İslamiyet öncesinde, putlara tapmayan nadir insanlardan biriydi. Hz. İbrahim'in Hanif dinine mensuptu. Kabe'de
Sayfa 37 - Pdf-Timaş Yayınları /11. Baskı • “Kuss bin SAİDE”Kitabı okudu
Reklam
61 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.