Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berk Can Kırıkoğlu

O anın gerçeğini hiç görmemişim. İşte o gözlüklerin ardından gördüklerimizi sorgulamadıkça, aynı şeyleri görmeye ve tabii yaşamaya devam ediyoruz. Her an yaşamı olduğu gibi görmek, deneyimlemek yerine bir hatıraya ya da beklentiye bakan, onu gören insan. Onları gördüğüne inanan ve yalayan insan. Oysa sorguladığımızda her birinin bir zihin resmi olduğuna uyanıp, seni bırakmalarına izin veriyorsun.
Sayfa 313 - Mona KitapKitabı okudu
Reklam
İnsan var olmadan, gerçekten yaşamış olmaktan bahsedemez. Yaşama sanatını icra edemez. Takılır kalır yaşamda. Kapılar hep suratına kapanır. Çünkü çakma kimliğindedir, ilerleyemez, yol alamaz. Her birimiz benzersiz bir tasarımla kendimiz olmak için buradayız. Yaşam bizden çakma bir versiyonumuzu değil, gerçeğimizi ortaya koymamızı bekliyor.
Sayfa 310 - Mona KitapKitabı okudu
Eğer birisinin yanında en karanlık taraflarını dahi apaçık edebilecek samimiyetle yer alabiliyorsan ve onun da en karanlık taraflarını dahi paylaşabilmesi için gerekli şeffaflığı sunabiliyorsan gerçek bir yakınlıktan bahsedilebilirmiş anladım.
Sayfa 306 - Mona KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dolayısıyla eski yerler, ögeler, insanlarla bir araya geldiğinde de hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. İşte bu yeni versiyonunun hatta doğru tanımlamam gerekirse orijinalin ise herkese uygun olmuyor. Herkes hazzetmiyor. Dolayısıyla birileri gidiyor evet yaşamdan ama işte birileri geliyor.
Sayfa 305 - Mona KitapKitabı okudu
Yaşam senin elinde, neyi deneyimlemek istediğin sana kalmış.
Sayfa 305 - Mona KitapKitabı okudu
Reklam
İnsanın oluşunun değişmesi her şeyi değiştiriyor tabii. Yere güvenle basıyorsun, omurgan güvenle destekliyor seni. Her halinle 'Buradayım!' diyorsun. Yaşama güvenle bakıyorsun, çünkü zihinde giderek çözdükçe, geriye korkacak bir şey kalmıyor. Çok daha enerjik oluyorsun, yüksek bir enerji ile cevap veriyorsun yaşama; bu da hem sana gelen olasılıkların içeriğini hem de her şeyi yapış biçimini değiştiriyor.
Sayfa 305 - Mona KitapKitabı okudu
'Şükür diyor, şükür. Hiçbir şeyi hatırlamazsanız bile bunu hatırlayın. Ne olursa olsun şükredin. Neden? Çünkü şükrettiğin an, var olana odaklanıyorsun demektir, yoksunluk yok demektir, hoop merkezdesin, evdesin demektir. O zaman otomatikman yaşam dengede, hayrına akar. Çok önemlidir şükretmek!
Sayfa 273 - Mona KitapKitabı okudu
Dönüşümü gerçekleştirebilecek olan ancak sorumluluk sahibi olandır. Onun yerine kimse yapamaz.
Sayfa 224 - Mona KitapKitabı okudu
'Hava soğuk. Kimse yok. Restoran bile kapalı, ne yapacağız burada?..' Hoop, bak ne oldu? Zihninin senin talep ettiğin deneyim için ürettiği bu düşüncelerle daha da sıkılan, darlanan oldun işte. İstediğin deneyimi yaşayabilmen için düşünce üretti zihnin ve üretir. Ne zamana kadar? İkinci bir seçim yapana kadar. Mesela, 'Keyifliyim,' dersen bu ne demek? Ben keyifli olanım. Düşüncelerin bu defa şöyle gelişir: 'Ne güzel yüzüyor çocuklar, kimsecikler de yok, bütün koy bizim ohh...' Keyiflenme artacak.
Sayfa 177 - Mona KitapKitabı okudu
... o yaşam anında sen, o anda ne, kim olacaksın? O an ile sen nasıl birleşecek, ona sen ne katacaksın? Anda ne verecek, ne alacak ve sonuçta ne deneyimleyeceksin?
Sayfa 175 - Mona KitapKitabı okudu
Reklam
O 'ses' dediğin, peş peşe üretilen düşünceler. İşte zihin, sürekli kendi kriterlerine, önceliğine ve amacına uygun olarak otomatik düşünceler üretip sana sunuyor, sen de onlara inanıyorsun. Çünkü kendi düşüncelerin zannediyorsun onları ve onların duygusuna giriyorsun.
Sayfa 170 - Mona KitapKitabı okudu
Yine iki farklı duygu yaşanıyor, iki farklı hal var girilen, iki farklı kişi kalkıyor o yataktan. Oysa iki örnekte de olan aynı: Yağmur yağıyor. O halde sıkılmam ya da gülümsemem yağmurdan mı, yoksa yağmurla ilgili düşüncemden mi?
Sayfa 163 - Mona KitapKitabı okudu
Bak mesela, sabah uyanıyorsun ve yağmur yağıyor diyelim. Fark ettiğin anda, zihninden diyelim ki 'Ne romantik bir hava,' düşüncesi geçiyor. Hafif bir gülümsemeyle yataktan kalkıyorsun. Şimdi gel filmi geri saralım. Uyandın yağmur yağdığını fark ettin ve zihninden 'Oofff yine ne berbat hava,' düşüncesi geçiyor. İç sıkıntısıyla yataktan kalkarsın değil mi?
Sayfa 163 - Mona KitapKitabı okudu
Gerçek şu ki, olanlar oluyor ve bizler sadece olan ile ilgili düşüncelerimiz sonucu oluşan duyguyu yaşıyor ve bu duyguların oluşturduğu hale giriyoruz.
Sayfa 163 - Mona KitapKitabı okudu
Öncelikle yaşamın getirdiğini kabul edeceksin. Durum ne ise kabul. Kabul etmek demek 'Aman ne güzel,' demek değil, o an önündeki ne ise onunla barış içinde olmandır. Direnmemektir. Reddetmemektir.
Sayfa 140 - Mona KitapKitabı okudu
385 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.