Bir erken rüyayım samanyolunun salıncağında
Çocuk avuçlarımda ter içinde bir akşam
Elma kokularından bir baş dönmesi gökyüzünde
Yıldızlar ışıkta değil de buluttan yapılmış
Hiç kendi ruhumuza uyduğumuz yok. Kimse olduğu gibi görünmeye cesaret edemez olmuş. Zorunlulukların sürekli baskısı altında toplum denilen bu sürüyü meydana getiren insanlar belli durumlar karşısında hep aynı şeyi yapacaklardır; başka türlü davranabilmeleri için çok önemli sebepler olması gerekli. Bu yüzden dostumuzu tanıyabilmek için büyük olayları bekleyeceğiz; o zaman da iş işten geçmiş olacak; çünkü onu tanımak zaten bu olaylar için gerekliydi.
İçimden gelen esine uyarak gerçeği savunduktan sonra, hakkımdaki yargı ne olursa olsun, benim mutlaka kazanacak olduğum bir armağan vardır: Bu armağanı kendi yüreğimde bulacağım.