Mavi Lotus

Mavi Lotus
@lotusblossom
Felsefeye dair attığı her adımla hayatını revize eden ve mimarlığa ‘insan’ ölçeğinde bakmayı kendine amaç edinmiş bir ”neredeyse” mimar. #14222384
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
"Az çoktur" (less is more) ve "Az sıkıcıdır" (less is bore) olmak üzere iki temel motto görüyoruz 'az' kavramı üzerine. İlki, 'kemer sıkma' politikasını benimserken; diğeri elinde avucunda ne varsa kullanmayı tercih ediyor. Bu iki romantik motto, ilk bakış için oldukça masum ve kendilerince haklı görünüyor; ancak durum hiç de
Az Yeterlidir
Az YeterlidirPier Vittorio Aureli · Lemis Yayınları · 2019106 okunma
Reklam
687 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Toplumun genel-geçer kabulüne uygun bir tutsaklığa katlanmalı mı; yoksa bu kabule aykırı dahi olsa özgürce yaşamak mı gerek? Boyun eğmeyi alışkanlık haline getirmiş, düşünmeden hareket eden koyunlardan mı olmalı; yoksa yanlış işleyen bir çarktan dışarı çıkmayı bilmeli mi? Veya Dostoyevski'nin bize, Raskolnikov aracılığıyla çizdiği 'sıradan insan' ve 'olağanüstü insan' şemasında, nerede yer almalı? Peki, biz özgür müyüz? Ya da özgürlük kavramına ne kadar hakimiz? Hiç değilse bu soruları yanıtlayabiliyor muyuz? Dünya'nın dönmeye devam etmesine aldırmadan, zamanı durdurup, kendimizi dinlemeliyiz, ki hepsi aynı kapıya çıkan bu sorulara başımız dik bir şekilde cevap verebilelim. Belki o zaman, bir 'hak' olması gerekirken 'değer' haline gelmiş özgürlüğü kazanabiliriz.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161bin okunma
1073 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Mimarlık öğrencisiyim ve aldığım eğitim kapsamında yer alan Mimarlık Tarihi dersinde tanıştım, Notre-Dame Katedrali ile. Gerek gül pencereleri, gerekse uçan payandaları ile eşsiz bir Gotik şaheseri olan bu yapıya dair, derin bir sevgi hissettim içimde. Tabi, her sanat eserinin seveni kadar sevmeyeni de vardır; bu konu için 19. yüzyılda katedralin
Notre-Dame'in Kamburu
Notre-Dame'in KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201833,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ayin
İlk değil bu okuyuşum, hatta üçüncüden sonra saymayı bıraktığımı söylemeliyim. Zira düşüremiyorum elimden Küçük Prens'i, ki zaten tek sefer okumayla rafa kaldırılabilecek bir kitap olduğunu da düşünmüyorum. Ne güzel demiş Peyami Safa, "Kitap. Nasıl diyeyim... İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız,
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,8bin okunma
100 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Calvino'yu Görünmez Kentler'i ile tanıdım ve üslubunun derinliklerine indikçe, sarıp sarmaladım kelimelerine kendimi. Sarmalandım demiyorum; çünkü edilgen bir eylem içerisinde değil, yeterince etken olduğum bir eylem içerisindeydim. Aynı sarmal Palomar'ın çevirdiğim her sayfasıyla, daha da sıklaştı ve içinden çıkamayacağım hatta çıkmak istemediğim bir hal aldı. Öyle ki, birbiri üzerine binen her bölüm tarifsiz bir tada ulaştı benim için. Palomar'ın Dinlencesi, Palomar Kentte ve Palomar'ın Suskunlukları olmak üzere 3 ana bölümde aktarıyor Calvino, adını Kaliforniya'daki gözlemevinden alan Bay Palomar'ın gözlemlerini. Tabi, birçok alt bölüme ayrılıyor bu ana bölümler ve her birinde tane tane işliyor benliğimize Palomar. Aslında devasa şeyler göstermiyor bizlere ya da adını bile duymadığımız şeylerden bahsetmiyor. Her zaman gözümüzün önünde olana, farklı perspektiflerden yaklaşıyor çoğu zaman. Yer yer öyle basit detaylar gösteriyor ki, "Buna mı dikkat etmiş?!" deyip gizleyemiyorsunuz şaşkınlığınızı. Nihayetinde gözümüzü açıyor ve beynimizdeki bir odacığı mesken ediniyor gözlemleriyle. İyi de yapıyor bence. Misal ben, gündüzleri gökte Ay arar oldum.
Palomar
PalomarItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2019266 okunma
Reklam
Reklam
32 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.