Her şeyin özünü, en iyisi ve seçkin olanını ifade eden “lübb” kelimesi de Kur’an’daki kalp kavramını karşılayan başka bir kelimedir. Lübb olarak nitelenen kalp, insanın özüdür.
Akla, aslen "öz" anlamına gelen "lübb" denmesinin sebebi, insanın akıl olmadan içi olmayan bir kabuk gibi olduğundan dolayıdır. Yani insanda aslolan akıldır ve onun için akla "lübb" denmiştir. Akılsız insan ise bir kabuktur.
Can ellerinden gelmişem, fâni mekânı neylerem
Ol mülke meylim salmışam, ben bu cihanı neylerem.
Dünyaya geldim gitmeye, ilm ile hilme yetmeye
Aşk ile ân seyretmeye, ben în ü ânı neylerem.
Devr-i zamandan doymuşam, kevn ü fesâdı koymuşam
Darü’l-emânı duymuşam, bu sicn-i cânı neylerem.
Hep itibarı atmışam, âşıklığa el katmışam
Ben nefsi dosta
1 Giçen nakd-i hayâtı fikr kıl ey dil hisâb eyle
Te'essüf âteşiyle rûz u șeb bağrın kebâb eyle
2 Sakın bir kimseyi âzürde itme levm ü ta'n ile
Hemân öz nefsini tathîre bak levm ü 'itâb eyle
3 Rızâ tahsîline sa'y itmeyűp kim dir ki nefsinçün
Nevâhî semtine meyl eyleyüp halin harâb eyle
4 Niçe bir gaflet ile cünbiş eylersin sefîhâne
Huzûr-ı ma'nevidür turdıgin bir kez hicâb eyle
5 Habib-i Kibriyânın dâmenin tut sen de ey Sıdkî
Hulûs ile o lübb-i lübbe bâri intisâb eyle
ÖN SÖZ
Vicdan, vericisi Allah olan; Kur'an'ın isimlendirmesi ile içimizdeki ruh, fuad, lübb, basiret, mizan, şehit/şahittir. Al- lahi, ahlakı ve ahireti bununla keşfederiz. Kur'an, Allah'ın insan aklını/vicdanını kullanarak yaptığı bir vicdan çalışmasıdır. Kur'an, Allah'ın insan vicdanını/aklını, insan (Arap) di-lini
Latincede kalp anlamına gelen, İngilizcede ise "çekirdek" ya da "en içteki" gibi anlamlara gelen "core" kelimesinin Arapçadaki karşılığı olan "lübb" aynı zamanda kalp, akıl ve bir şeyin özü anlamlarını da barındırır.